i k i u y k u.. leylâ bizim suyumuz buraların suyu leylâ ellerimizi yunduğumuz bu ışık bu uğultu içre biz havvâ’nın kızları işte böyle bir havada işte kıvrak ezgilerle turladık boğazın oynak sularını biz hânende sen sâzende leylâ adın sen ve züleyhâ bu su, bizim içtiğimiz sudur Kenan diyarından diyâr-ı bekir’e diyâr-ı bekir’den dersaadet’e biz leylâ, biz havvâ’nın kızları yüzümüzün allığında açan çiçekleri baharlara ulaştırdığımızda ah o ses, o koku ve o isim: züleyhâ züleyhâ kapat kapıları perdeleri çek ve sakla tanrılarını züleyhâ, sen de havvâ’nın kızı yakamozları gecenin üstüne dantelcesine işleyen nârin istanbul türkülerinin âşık mırıltısı şâire sunarken gözlerinin pınarından âb-ı hayâtı çölün hıçkırıklarını uyuttuğumuz yer leylâ’nın otağı sen kays sularından mecnûn oldun, lakin bir leylâ olmamalı züleyhâ her şeyi unutmak pahasına bu su, bizim izlediğimiz su iz bırakan çölde bu çöl, meczuplar çölü ateşin değdiği yerde ... |
Allah gönüllerin nazarından mahrum bırakmasın Sevgili La...
Daha yoğun okumalarla daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum..
İnşallah..
Ve inşallah ki kalemin kafandaki şiir anlayışına ulaşır...
Selamla ve muhabbetle kalasın...