ş e ybunlar bilinçaltımızın oyunları ve şair sürekli bir vakanüvist edasıyla -münasebetsizce- yazıya geçiriyor bizleri, gemileri, yanmış şehirleri, ve mahkumların mahpus duvarına son üfleyişlerini söyleyeceğimiz her neyse, her neyse söyleyeceğimiz istanbul gibi nerede istanbul gibi martı değil mi? sur dibi yalancı kahveler ve elleri kışın mor, yazın al olan çocuklarıdır memleketin sur içi içimiz biraz ve şairlerin kalbimize aldığı nişan şairlerin kalbimizden attığı nişan bunlar ediplerin yalanlarıdır söyleyeyim, söylemeliyim ki bunlar yalanlarıdır ediplerin bildiğiniz gibi o, işte o söylenmeyene atfederek parantez içlerini göğe gecenin bir yarısı vav çizmek gibi .. esasında (hiç bir) şey değildir şairin söylemek istediği .. |
Şiirden ayete, ayetten şiire dönüp kısır bir döngüde terlemek yerine şiirden keyif almak gerek. Hem zaten şair de bunun farkında ve bunun farkında olan bir şairin şiirine dil çıkarmak, nanik yapmak ayıp kaçar.. Ki bir başka muzip şair " şiir lamsız anların sezdirmesidir " demişken ve yine aynı muzip şair " Şair burda ne demek istedi.." repliği ile ciddi bir ironi yapmışken...Yılmaz Erdoğan'dan söz ediyorum evet..
Ben de şiirin lanetli olduğunu düşünürüm bir çok insan gibi ve sanırım en güzel söz yaratıcıya ait olduğundan, güzel söz söyleme telaşı güden insanlar bir şekilde lanetlenirler bizzat yaratıcı tarafından.. Bunu epik söylemler geliştirerrek farklı bir mizansenle de sunabilirim ama şiire ayıp olur cidden..
Esasında çok şey söylüyorken ve çok şeyin yerini mimliyorken bunca kayıtsız kalmak kendi feryadına, kendi isteğine yine bir şairin yapabileceği iştir.. Yani şair çok şey söyledikten sonra mağrur bir edayla " minnet eylemem sözümün üstüne edeceğiniz her söze..ben öylesine tebessüm ettim kendi kendime.." derken bile, "bkz benim anlamsızlığım bile manidar, benim tebessümüm ve hüznüm asil ve kutsaldır.." demek ister. Nitekim özünde öyle hasletler bulundurmazsa paylaşım arzusu da taşımazdı ol anlamsızlık ol manidar tebessüm ya da susuş..
Kendi hislerimin yolundan ayrılıp tekrar ayetin ışığında şiir hakkında konuşmaya devam edecek olursam; Ki sözünü ettiğim ayet ve takiben gelen diğer ayetler de ( sanırım son dört ayet şairlerden söz eder) şiire çizilen bir sınır değildir, şaire bir durumu ifade etmektedir, düşeği hatalara dikkat etmesi gerektiğini, kendi tuzağına kendisnin düşmemesi gerektiğini anlatmaktadır..( bunun şiirimizle alakası yoktur, şairimizle vardır yani..)
Neyse şiir, biz de şöyle sesleniriz o sapkınlara ve azgınlara ; " behey sapkınlar çekilin yaratıcımızla aramaızdan..!.."
Görüşmek üzre..
Hasan Tan tarafından 7/22/2010 6:57:22 PM zamanında düzenlenmiştir.