Engereğin gözyaşları
İ
Eflatun Beşeri bir kuytuluğun ortasındayım Acısı yakmıyor yakılacak yerlerimi Belli ki bağımlılık yapmakta yarınsızlığım Üzerine kimseye toz kondurmadığım Neydi kulaklarımda çınlayan Ki gitmeye tenezzül etmedim yalnızsızlığa Mücrim bir kelimenin ortasına yazarken Ne yazacağımı bilmediklerimi Anladım yalın sevdaya düşerken anlayamadıklarımı İİ Mavi Yağmur sonrası başlayan buğulanmalardayım Yüreğimin penceresinde ismini kazıya dururken Bir çıban acısı tüketti “senli” kelimelerimi Gittikçe... Ya da gitmeye çalıştıkça Kapıldım sevdanın yalnızlık kapanına Anladım yarınsızlığımın nedenlerini Rastlarken sonu başına uymayan Bir filmin karelerine Teferruatlı değilmiş yaşamlarım Ayrıntısız biçimde koşarken anladım Sadakatsizliğin soysuz yaşamlarına İİİ Turuncu Kurumları düştükçe saçlarıma yanan sevdamın Bir despot düşünceye dalar düşüncelerim Bir kış kelebeğinin gülümsemesini dilerim O an ağlayan ölü kelebeğin penceresinde Ne zamansızdı yaşadıklarım ne zamanlı Tırnak aralarıma dolan sensizlikti bence Son günlerde çınlıyorsa kulaklarında ezgim Aldanma yokum buralarda Yaza yatmış bir engereğin Gözyaşlarını dökmekteyim kayalıklarda Selçuk ERKİ |
Saygılarımla...