Akasya Çiçeği BulvarıI Tozlu şehirlerin ardına dizilmiş Kumral saçlı cadde kemerlerinde Kuru bir çınar yaprağı alev aldı Bulutsuzluğa söylenen nihâvent eşliğinde Duru bir su değil artık yağmur Düşüncelerimizin balçıklaşmış tomurcukları Günü kuruttuk Tanrının güvercinleri kovaladığı vakitte Sonunda anlayabildik nihayetinde karmaşayı Akasya Çiçeği Bulvarında tanık olduktan sonra Zeus’un bir fahişe ile sevişmesine II Bak nasıl sıvazlıyor su perisi Dünyayı sırtında taşıyan kamburu Ki o kambur bütün hüzünleri kucakladı Bütün sevdaları sırtlandı Paha biçilmedi varlığına Kimleri dev çizgili avuçlarıyla okşamadı ki Bir şişe şaraba karşılık Belki de bu yüzden yer bulamadı kendine Akasya Çiçeği Bulvarında Zues’un bir fahişeyle seviştiği yerde III Anafor sevdaya düşmeye görsün yürek Gör bak nasıl aklını çeliyor Kerem’ in Yosmalığa vurduğu zaman işi Leyla O zaman kim zaptedebilir Mecnun’un öfkesini Aslı’yı koruluğa sürüklediği vakitte Kim dinler bu saatten sonra sesleri Ne anlatır düşlerin gerçeklerini Kentin izbe köşelerine tünemiş Bir garibin sevdaya ağıtını Sus ve dinle Mazlumun tanrıya gazelini "Peki ya tanrı nerede şimdi" Akasya Çiçeği Bulvarında bir yosmayla sevişmekte III Dua Belki de zamana söylenmiş en güzel yalandı Bencilliğe hüküm vuran Zeus’un Ya da böyle tatmin oluyordu tanrı Şeytanın ruhunu okşadığı vakitlerde Çok yakında temyize gider tanrı Bir gazete kupürüne verdiği ilanla “tanrı kimliğini kaybetmiştir. Hükümsüzdür” Selçuk ERKİ |