Şiir dediğin;
siyah kalemle, beyaz kağıdın sevişmesinden ibarettir.
Bilmelisin ki
Anımı sensiz düşlemek, aşkına yaptığım en büyük ihanettir.
Haklısın hemde çok haklısın.
Ama unutma ki sende bu fakirin en büyük sancısısın.



Bu güzel pazar gününe damgasını vutmuş şiiriniz.
Adeta içine düştüm.Tekrar tekrar okudum.
Duygulandım,içlendim.Ne güzel yazmışsınız.Acemi şairim.

Beni alıp götürdü.Üniversite yıllarıma...Cebeci ve Hukuk fakültesi...
O günlerin havasını teneffüs ettim.
Şiiriniz karika duygular içeriyor.Yaptığınız edebi sanatlara da bayıldım.

Kutlarım bu güzel şiirinizi ve duyarlı yüreğinizi.Selamlar


gül peri tarafından 2/15/2009 3:29:29 PM zamanında düzenlenmiştir.

Ankara...Basimin taci kentim.Canim Ankara'ya yazilabilecek daha guzel siir yok gibi.Acemi sairim beni gurbet ellerde bir kez daha mest ettin ya acemiligine allah zeval vermesin.Sonra tekrar yorum dusecegim/Simdilik saygilar o acemi kalemine.

Ankara Ankara olalı gözüme hiç bu kadar şirin görünmemişti galiba....Denizi yok diye gittiğim her seferinde nefes alamam sanki orda. Ama görüyorum ki tekrar can buldu bende, bu satırlarla. Söyleyecek tebrik kelamım kalmadı. Hoşkalın...

Şimdi bir bardak kaçak çaya, bir siyah simite sığdırıyorum seni.
Selamını alıyorum yoldaki kedilerin,

Bu güzel uzun soluklu dizelerin ardından yürüdüm usul usul
Tanıdık sanıyordum ama kyboldum o sokaklarda ıslandım.

Beğeniyle okudum. Yürekten tebrik eder,
Sevgiler, saygılar sunarım.

Bir Pazar günü anatomisi, şairin sevdiğinden ayrı geçen sadece bir günün haleti ruhiyesi.Ya diğer günler şair...Bir yandan lanet okurken diğer yandan sen aldırma diyerek ay doğumuna bağladığı bütün umutlarına saygıda şair.

Hüzün,hasret vs...Geçmişten şimdiye gelenler,şimdiden sonraya kalanlar tastamam şiir olarak sunulmuş sevgilinin ellerine.

Anlaşılır imgelerinin anlam zenginliği durup düşünmeye ve halden hale sokmaya yetiyor şair kardeşim.Tebriklerim az bile.Saygımla o güzel yüreğine.

Haklısın işte tam böyle bir şeydi
Adına yazdığı tüm şiirleri bu fakirin.
Sen derdin ya hani
Şiir dediğin;
siyah kalemle, beyaz kağıdın sevişmesinden ibarettir.
Bilmelisin ki
Anımı sensiz düşlemek, aşkına yaptığım en büyük ihanettir.
Haklısın hemde çok haklısın.
Ama unutma ki sende bu fakirin en büyük sancısısın.
Olsun be ömrümün azat kuşu,
Sen birşey söyle bana,
Cam kadar saydam, su kadar akıcıyken canımız
Biraz içinde aşk, varsın biraz hüzün olsun.
Göreceksin, siyah perdelerini çekecek güneş,
Bir ay doğacak saçlarının ucundan gözlerine doğru.
Bir söz söyle sen bana,
Aldırma iklimlerin şaşkınlığına.
Kışın beyazında sen varsın, tane tane kar düştüğünde
Baharında sen varsın, yeşil yeşil bir can öldüğünde.
Lanet olsun...
Bir sonbahar bırak sen bana,
Sararmış yaprakları yeşermiş baharından azat.
Neylersin senden firar kırlangıçlar bende ölüyordu.
Yalan değil içimde sen büyürken, tüm celladlarım küsüyordu.
Biliyor musun?
Dağılıyordu bulutları bu kentin bir damla gibi sen düşünce avucuma
Hem bir Pazar günü hem o çok sevdiğin Ankara’da...


Hüzzam kokan bir Başkent anıları ve hislerin.
Yine durmamış kalemin nedense....
Duygu selini benzetmelerle aktarışın güzeldi....
Sevgiler hocandan......