AŞKLAR SAHNESİ / OYUN11...ve aşık konuşur, ilk sufleyi alarak yüreğinden. Sana, Masmavi gökyüzünden koparılmış, bir avuç özgürlük tılsımı ve ıslaklığına aldırmadan üç tutam dalga koru getirdim. Sen seversin çünkü maviyi... Şimdi eğip başımı gölgemin karanlık vehmine İnşirahsız vuslatları ölümsüzleştiriyorum. Eğreti bir suskunluk nüksederken ciğergahımda. Bıyığımın çengelinde turnalar besliyorum. Heybemin yamasında gölgesi belirir kapının. Titrek dallı sokaklar zifirisindedir güneşin. Ve sevişirken akasyanın asasında asuman Tahtında sultansı gülüşleri çınlar nefsimin. Aldırma sen, Nefesimle çelikleşmiş üç güç tohumu, Üç umut soluğu, Üç karanlık burcu sakladım ben. Sonra dilim nal vurduğunda sesimin teline. Eşiğinde sessizce ağlayandım ben. Sessiz bir musikide rehin roller düştü bahtıma Sonra şizofren bir efsun, boy verdi sakalımda. Aslında Yorgunluğu öper sanıyordum gözlerimin teri Daralır sanıyordum namı, anında sürgülü kapının. Neylersin can, Dağıldı her fırtınada canı canımın.
Sana, Hüzünkar ruhlar dehlizinden, okunmuş nameler, Ve sırça saraylardan azade, yürek çırpınışları getirdim. Çünkü sen seversin umuda kanat çırpmayı... Şimdi fersiz ışıklar tünelinde, Gözlerine sürme çekiyorum vurgun gölgemin. Sesimin fısıltısında boy verir figanlar. Tarifi imkansız haletindedir buhranı canımın, Neylersin, Tuğyan düşer böğrüne damarımda asude kanımın. Varsın raks etsin, Kapının tokmağında esintisi bir baharın. İnanmaz desede içindeki ses, inanırsın falına o garip papatyanın. Aldırma sen, Ben yokluğunda buğulanmış aşklar sahnesindeyim, Ve Sufle verir, gözlerini gözlerime dikerek Yunus. Haklısın, “Sevmek” dedin ya işte odur suçumuz... Sözlerin gözlerinin kerametiydi oysa, Sadık kalmazken gayba us. Çapaklı gözleriyle karşılar bilesin, Ayrılık şafağında o iğrenç kabus. Oysa, Kancıklaşmış korkular süzdüm beynimin eleğinden, Öpmedim hiç bir an namerdin eteğinden. Varsın dedim, İnsin küskün balyozlar yüreğimin sutresine. Acıma ne olursun acıma, Bu hakir kötürüme. Haklısın, İlle de sen koymalıydım adını, içimin nazeninin, Yazık, Ayrılık diktin yakasına bu aşkın kefeninin. Sen sanma ki saksısında başını eğen, Her menekşenin vebalindeyim. Sanma ki Yarınları bitirdim hala o günlerdeyim. Bilesin can, Severken üryan sevdi yüreğimiz, Katıksız, tek başına. Varsın bu dert ile ölüm gelsin başıma. Gayrı, Yaksa da dürtüsünde genzimi, senden kalan tütsüler, Dilimde sabırla büyüyen sözcükler büyütürüm. Çaresizliğin feryadı vursada ellerimi bağrıma, En fazla bir nefes sonra, ölürüm. Sen hiç öldün mü gülüm? Gördün mü ak beyaz çehresini Azrail’in? Ya da yürüdün mü avare, ölüm sokağında bu kentin. Senden sonrası işte,aynı bu hal üzereyim. Her zerrem Azrail, her anımda ölüm. Usumun bir yanı firari düşler denizindeyken, Diğer yanı aşka kördüğüm. 3...der ve susar, geride kapanır perdeleri sahnenin.Geride alkışsız bir zaman. Engin Badem -acemişair- |
mükemmel bir tirad..sayın atmaca oldukça duru yorumlamış..
beğenilerimi bırakıp bir kaç kez daha okuyup dinledikten sonra tekrar gelmek üzere ayrılıyorum..
selam saygı ve muhabbetlerimle