Hüseyin Özbay "Üç Mavi Nokta"Bu gece bembeyaz kefenler üstüne Mavi bir bulut resmi çizmek istiyorum. Işığı dolunaya gebe, omzunda pamuksu tütsüler bezeli, Ve hiç ayrılmamışcasına, gözleri bir noktaya iğneli. Anlatılması zor bir masaldı sanki, Birazdan doğrulacak, birazdan konuşacaktı. Birazdan Azrail’in kucağından inip o tılsımı bozacaktı. Varsın olsun, Giderken sallanmayan eller adına, Dokunduğun her şiirin dili adına Öncesi ya da sonrası yok! Farzet ki gizler iklimideyiz. Dediğin gibi dost, Düşüncenin ufka yakın girdabında, kül rengindeyiz... Anlatılması zor, Nasılda kandın bir tutam gülüne ölümün. Nasılda yürüdün gel dediğinde aniden. Şimdi, Hüzün düşer oldu tüm şiirlere işte sırf bu yüzden. Oysa ne gariptir, Dün kadar yakın, bu gün kadar gerçek olmak . Ne gariptir oysa, dudağından öperken umudun, aniden kaybolmak. Bizler saklambaç sanıyorduk bu kayboluşlarını, Biraz sonra sobeleriz diyorduk. Nerden bilelim ölümün sessizce sobelediğini, Ve aramızdaki ebenin hep sana denk geldiğini... Hatırladım da En çok ben kızdırmışım seni, En çok ben incitmişim meğer. Bilmiyordum dost, ölümle bana küseceğini. Bilmiyordum, beyazlar üstüne takıp mavi kanatlarını Sessiz sedasız bir gece yarısı uçacağını. Bilmiyordum ki ölüm en çok geceleri severmiş. Siyah ve "O" vuslata gebe iki sevgiliymiş. Ne vardı sanki sevseydim senin sevdiklerini. Dinleseydim hem Orhan’ı, hem Ferdi’yi. Oysa yine kızdırıp, gönlünü alırım sanıyordum. Kimseler bilmiyordu ama vallahi seni seviyordum. Şimdi ben kimi kızdırayım dost. Kime yazayım, duygularımı bir mavi pencereden. Söylesene, Gayrı kim dem vurur bana devletten,hükümetten. Oysa ne hayallerin vardı, Şiirlerin bestelenecek, dilden dile düşecekti. İkinci kitabın basılacak, yarıdan fazlasını ablan satacaktı. Şimdi tüm mısralarında toprak, toprağında ayrılık var. Gözlerini bize bırak diyecek oldum, Oysa daha sabaha çok var. Sana söylenmemiş sözlerim vardı. Kıyıpta diyemediğim dilimin ucunda kıvrılan. Oysa, Bir yanım kerbela oluyordu, bir yanım Hüseyin. Şimdi bir yanım Mersin olur, diğer yanım Hüseyin... Söyleyin Allah aşkına, Bu kadar benzer mi iki kader birbirine? Biri susuz yürürken, diğeri adımsız yürür Rabbine. Sen, sen gönül ırmağından sular götür, Kuruyan kerbelalara inat. Birde gözlerinin yeşilini, birde sesini sessizliğine ölümün. Artık içli bir ah çekiştir mavi noktası bu öykünün. Ah benim yüreğinde umutlar gizleyen dostum, Ah benim gözlerinde baharlar büyüten dostum. Kimbilir ne çok yakışmıştır, beyazlar üstüne vuslat gölgeleri. Kim bilir ne çok sevinmişsindir ellerini öpünce cennet çiçekleri. Söylesene zor zanaat değil mi baba olmak. Her an ellerinde bağlı minik eller bulmak. Söylesene dindi mi şimdi, Yüreğinin karşı koyamadığın fırtınaları? Ya da hala kaldı mı içinde dünyadan esintiler? Ah benim yüreği ile yürüyen dostum. Ah benim aşkını gözyaşında unutan dostum. Şimdi ne haldesin acep? Özler misin ki bizi? Yine gelse diyorum, yine dokunsa damarımın tersine tersine. Bende kızdırsam yine onu, Tüm hemşirelerin gözleri kör seni gömüyorlar diye diye. Ama sen yoksun. Senden kalan üç beş boynu bükük şiir. Üçbeş kırık fotoğraf. Üç damla gözyaşı, üç beş ruhsuz yorum. Oysa ne garip şu insan sıfatlı insafsızlar. Gittiğini duyunca ansızın, Seni koca koca yalanlarına sığdırdılar. Oysa onlar evlerinin küçük bir odasına bile sığrıramamıştı seni. Belirmişti yüzünün öfke sulayan teni. Neylersin be dost, bunlar böyle işte. Oysa yol gelmiştin sen bilmem kaç kilometre. Boşverdim haklısın, İnsan dediğin senin gibi ara sıra utandırmalı, Yapamıyorsa bile en azından "senin gibi"susmalı. Neyse yine öfkem kabaracak, kapatalım bu mevzuyu. Ha söylemeden geçmeyeyim be dost, Gittin gideli tek yazdığım şiirdir bu. Şimdi anlatılması zor, Konuşulması yasak sözler biriktiriyorum bu hayattan. Dediğin gibi önsözümüz sahipsiz. Ve son sözümüzün ardında üç mavi nokta. Biri “Seni unutmayacağım dost.” un sonuna, Biri “Seni unutturmayacağım dost .”un sonuna Biri de “Keşke gitmeseydin dost .” un sonuna. “Ruhun Şad olsun canım kardeşim ...” Engin Badem -acemisair- |
"ABLA HASTAYIM DUA EDİN" DEDİ SONRA BİR DAHA HİÇ MSN SİNİ AÇMADI. YÜREĞİM ORADA TAKILI KALDI.ONU GERÇEKTEN ÇOK SEVMİŞİZ.O BİZİM CANIM KARDEŞİMİZ İDİ.RABBİM ONA GANİ GANİ RAHMET EYLESİN.
EL FATİHA....