ATEŞ YANKISINDA RÜYASırtımı koskoca bir noktaya dayayıp, Tüm harflerin sırtını sıvazlamakta varmış kaderde. Aslında bu şiirler böyle yazılmamalıydı sevgili. Kapatıp gözlerimi bir türkünün ekseninde, /ellerimle yıldızlar koparmalıydım göğünden. İçimde kabarırken gözlerinin okyanusu, /ölüme bile gülmeliydim yeniden. /şimdi gözyaşımda titreyen serçeler suluyorum, /ay ışığında aydınlanır zehir yangını acılarım /sen sıcak tut toprağını, gün olur ansızın parçalanırım. Oysa ne gariptir, mısranın tam orta yerinde, yüklemin kırgın düşmesi özneye. ........../ve gariptir tüm hecelerin küskün birleşmesi sözlerinde. Aslında hiç bir tonunu kullanmamalıydık siyahın, Ve her acısını çektik sanmalıydık bu hayatın. Misal, Azıcık kahverengi, bir tutam yeşili gözlerinin. Sonra sağanağı, Sonra kan yanağı,vesaire... /farzet ki önce piyonlarımı sürmüşüm bu aşka, sonra kalelerimi. /oysa hiç görmemiştim şiirsel bir ezgide bu denli sevişen tümcelerimi. Sen demiştin aslında; -bir avucun yüzölçümü kadardır yaşama dair ivmeleri bir adamın- /öyleyse suçunu kim yüklenecek, /işaret parmağınla çizerken tüm harflerini adımın. Yaşamaksa yaşamak işte, yarı kör yarı topal /inzivaya mahkum bir yüreğim ben, ister öldür ister al. Oysa sıcacık bir kuş resmi çizmek istiyorum ben, /köpükleri körpe okyanuslar üstünde bakir, /dalgaların sırtında emaneti canımın,biraz hakir biraz fakir. Dedim ya Mağrur bir yüklem, kırgınken öznesine. Heceleri kör mızrak gibi saplanıp kalırmış. /ne zaman seni özlese yüreği /iki kaşı ortasında bir bulut karalanırmış. Oysa hayatın, Her tonunu kulllanmalıydık en çokta beyazını aşkın /ve gülen resimlerle süslemeliydik çehreseni, o mahur bakışın. Aslında toprak kadar sevmek varmış gökyüzünü, /ve sulamak ne kadarda yalanmış, Yanağımızda seyiren hüznü. Kınalı bir düş derdin sen hayata, /her yanı kızıl kıyamet, her yanı siyah ve beyazlara müptela. Bense bir su damlası, Yazık... /üşür oldum ateşler ortasında. Sen tutku de geç, ben yangın yeri özleminin, Biliyorum ki /aşk bir kardelen bakışıysa hayata, /ben buzul çağında ateş yankısına özeniyorum. Tüm çağlara yeminim var dönemem, /seni inadına seviyorum. Peki nedendir aşkı ayrılık, eylemi hasret yaşamak! Nedendir bir doruğun terkisinde kendini bir boşluğa uzatmak. Haklısın şimdi tam zamanı kendimi ihbar ediyorum hüzne. Evet haklısın gönüllü mahkum olmuşum bu yangının güzüne Boşver, bu baharda böyle geçsin bakalım. Biliyorsun ki /iki gözünde okyanus büyütmek benim yazgım. Sen boşver, /ben alıştım gökyüzünde seni görmeye /süreyyayı gözlerin, /şimali yüreğin bilmeye. Bir rüzgar gönder ne olur, /nefesinde tılsım buğusunda sen kokan. Farzet ki şu an kan ter içinde uyanmışım. Farzet ki rüyasını şiir diye yazan mışım. Yazık.. her gördüğü düşü sana yoranmışım. Engin Badem -acemişair- |
Ve şiir yine alıp götürüyor ucuna ilişmişleri, içine düşmüşleri...
Kimbilir benzer rüyaları kaç kere görmüşleri...
Anlaşılır dili çok anlamlı kullanım ustalığını seviyorum kardeşim...Özgünlüğünü,şiirlerinde akıcılığı, edebi,hasret,sevda,serzeniş..vs, harmanlamanı seviyorum.Yüreğin avucunda" Alın ! Size en yakın olanı sizde kalsın " dedikten sonra, kalakalmışlığı ve hayranlıkla şiirinde donakalmayı...
Verdiğin emeği,şiir sevgini,yüreğini biliyor ve tebriklerimi, saygılarımı bırakıyorum...