Allarını morlarını toplayıp gelmiş kurulurken bahar,
Cemrenin düştüğü yüreklerin bülbülü bitap kalır şakımaktan.
Geleceğe ödünç verilmiş, yaşanmamış günlerin gönenci ağır basar,
Cilveli mevsimlerin itirafına dolanır panaroman.
Sevgi de yok zaman; aşkta tüm anlar şadıman�

Dalında patlamayı bekleyen tomurcuk,
İşvesiyle sevgiyi tutuşturur uçuk kaçık.
Ve sevgi de yok zaman,
Aşkta tüm anlar şadıman.

Kimsesiz gemilerde gülümseyen menekşeler ıssız ve mahmur,
Gözlerin yansıdığı ayışıklı denizde bir koyu tutar mekân.
Yörüngesi gezegenlerde süresiz, yıllara yalpalayan gönüllü umur,
Çam yeşilli dağ zirvelerine bakarken dalıp gider frakman.
Sevgi de yok zaman; aşkta tüm anlar şadıman.

Sevgi aşktır; aşk her an dirilmektir.
Bin can olmaya kilitlenmektir.
Ve sevgi de yok zaman,
Aşkta tüm anlar şadıman.

Gün doğar, gün batar, anlar uzar, dalga gibi sarar;
Sevgi de yok zaman; aşkta tüm anlar şadıman.
Ufukların sakin gündoğumuyla çiçeklenir bahar,
Tüllenen gün batımıyla ısınan tenlerde çakırkeyf zaman.
Sevgi de yok zaman; aşkta tüm anlar şadıman.

Yaşam aynasına yansıyan,
Tatlı bir telaştır aşk, hayata konan.
Ve sevgi de yok zaman,
Aşkta tüm anlar şadıman.

Sait Edip Akdağ / S. Edip Yörükoğlu