EY SAHTE BÜYÜCÜ BAHTIMDAN EL ÇEKNe fark eder uzaklara gitsem de. Ateş yüreğimde, çile ensemde. Gurbeti vatana tercih etsem de, -----Kaçamam kendimden ben yine benim. -----Gölgem gibi sanki bahtım, kaderim. Değişen ne var ki? Sadece mekân. Gün yine boğucu kasvetli akşam, Her taraf bulanık ne yana baksam, -----Yer demir, gök bakır, kaskatı dünya. -----Maddenin içinde kaybolmuş mana. Meçhullerle dolu her yeni sapak, Yollar ya sarp yokuş, ya çıkmaz sokak. Gün batmak üzere menzilim uzak, -----Muhannet vadisi geçit vermiyor. -----Kalleştir havası çok sert esiyor. Camsız pencereler paslı kapılar, Yıkılan duvarlar çöken çatılar, Bana mesken olmuş çürük yapılar, -----Harabeye döndü şu gönül yurdum, -----Uzanır diye bir el bekledim durdum. Bela rüzgârının estiği yerde, Hangi gül bahçesi uğramaz derde? Dizde derman bitti gözdeki fer de. -----Cefa erbabının çektiği çile, -----Yaşanıyor ancak gelmiyor dile. Hep aynı çırpınış hep aynı kafes, Acılar içine sıkışmış heves. İçimde boğuşur çığlık çığlık ses. -----Bir ses ki o sese kulaklar sağır, -----Hissedip duymanın bedeli ağır. Mahpushane sanki şu sonsuz âlem, Et kemik içinde tutsaktır gayem. Hiç kimse derdimi anlamaz madem, -----Eyyy sahte büyücü bahtımdan el çek. -----Sar beni hakikat, sev beni gerçek. 11.01.1989-BURSA ----------------------------MUSTAFA YARALI |
Acılar içine sıkışmış heves.
İçimde boğuşur çığlık çığlık ses.
-----Bir ses ki o sese kulaklar sağır,
-----Hissedip duymanın bedeli ağır.
İLHAMINIZ DAİM OLSUN.