Deli Yakıp -13- Ferace
Ferace
Ferace “-vahtın hatırı sayılır zenginlerden biri bi Aziz Usta varımış olcag ya, deyelim Ismayıl deye hırsızın biri bunun evini yarmaya gakmış adam evine giren hırsızı govalarkana hırsız Ismayıl düşmüş, cumburlop balkunun gorkuluğundan aşşa hırsızın ayağı gırılınça tabi gaçamamış, yaka-paça yakalanmış derdest kelepçeklenmiş, dooru gadı’nın huzuruna çıkarılmış gadı efendi buna bi zılgıt çekiyo bir azametle yörüyo Ismayıl’ın üsdüne “-bre melun, utanmaz mısın bu yaşda hırsızlık yapmaya daşı sıksan suyunu çıkarısın haram, günah nedir bilmez misin deregap atın bu deyyusu zındana gözüm görmesin.. hanyayı-gonyayı bellesin alın teri dökmeden garın doyma(ya)cağını ümmet-i müslümanın çoluk-çocunun ırızgını cebellezi etmeyi örensin” hırsız dakımı pretik akıllı olu(r) yaa senin hırsız Ismayıl etiraz etmiş “-efendim ben ne çaldım ki bu memlekette adalet yok mu siz beni neyye zındana atıyo(rsu)nuz benim suçum güna(hı)m ne” demiş gadı evelemiş, gevelemiş, netçe de “haklısın” demiş tabii Ismayıl’a bi dirayet gelmiş yüklendikçe-yüklenmiş gadı efendiye.. hak-hukuk, din-iman, mintan, adalet-madalet, Allah ne verdiyse “-asıl davacı beni(m)n, ben Aziz Ustanın gorkuluklarının çürüğ-olması yüzünden balkundan düşdüm, bakın bi baca(ğı)m gırıldı yetmeyo ğibi bi de gırık bacamına beni kodese dıkmaya gakıyon bacam gangren oluusa, ben çoluk-çocu(ğu)ma nası(l) nafaka temin etcen, dövlet bakacak mı onnara ben bu adamın evinden ne çalmışıyın sen beni neynen suşlayon hankı ganunnan beni dama dıkıyon “yavız hırsız ev sahabını basdırı” misali gadı efendi hırsıza ne desin hinci canı sıkılmış, öykesini Aziz Usdadan almaya galkışmış bu defa da hışımla Aziz Usdanın üsdüne yörümüş “-Aziz Usdaaa, bre Aziz Usda , ne diye sa(ğ)lam yapmazsın gorkulukları, bi de usda olacaksın yaptığın evlerde böyleyse eğer vay ümmet-i müslümanın haline bakalım daha sayende ne canlar telef olacak, kim bilir ne vatandaşların canı yanacak bak! vatandaş senin yüzünden balkundan düştü, ayağı gırıldı, dıkayım seni içeri de aklın başına gelsin bakalım bi da, böyle bina eder misin üsdelik adın da usda ha! Aziz Usda atın bu usda bozuntusunu zındana” herkeş baka-galmış gadı efendiye bu döyüs ne deyyo deye bu sefte de Aziz Usda diklenmiş “-neyye” gadı efendi daha sertçe “-balkun gorkuluklarını sağlam yapsaydın” demiş boynu-bükük ev sahibi Aziz Usda saygıyla garışık itiraz etmiş gadıya “-efendim, evet ben usdayın ev de benim amma balkun gorkuluğunu ben kendim yapmadım ki beni suçlayasınız” “-kim yaptı be adam” “-maranguz Musdafendi” “-çağırın melunu” maranguz haşaa huzura alınmış suçu anlatılmış, “-bak Musdafendi, bu vetandaş Aziz Ağanın balkun gorkuluğundan düştü aya(ğı) ğırıldı, sayanda Aziz Usdanın balkun gorkuluklarını sen yapmışsın amma velakin sağlam yapmamışsın gerekirse iki mıh fazla çakar insan yaptığı işi biraz sağlam yapar, utan birez utan vatandaş Aziz Usda’dan Aziz Usda da zatınızdan davacı vicdanı amme de suçlusun zinhar” adamcaaz zuvutmuş galmış maranguz Mustafendi, esnaf adam bakmış pabıç bahalı “-gadı haklı, ne etmeli, ne yapmalı, kefeni yırtmalı gadı-gaymakam gözüyün yaşına bakmaz içeri dıkar işin yoğusa ayıkla ga(y)ri pirinciyin daşını Allah yaratdı demez asar mı asar vay bunu da ana doğurdu demez valla en eyisi suyuna getmeli yelkenleri suya endirmeli” .. “-evet efendim benim çoluk-çocuğum da düşebilirdi” “-değil mi ya, köftehor zindan senin aklını başına de(v)şiri(r)” maranguz Musdafendi zındana atılacakmış ammaa, madem herkes etiraz ediyo, anasına satayın, “yattı balık yan geder” hesabı o da diklenmiş.. “-evet o gorkuluğu ben yaptım, ben çaktım kadı efendi her tarafı da bi hakkın, tamam, noksansız, sa(ğ)lamdır evelallah.…………. amma velakin durumdan haberiniz yok, gel gelelim, “akacak gan damarda durmaz” derler demek kine olacak zahar decem o ki; işin içinde iş var.. “-ne işiymiş mel’un adetiniz midir, işinizi sakat yapmak” “-haşaa, öyle değil efendim müsadeniznen arzedeyim .. ben tam o son çiviyi çakacakken, ….. yeşil feraceli bi hatun, garşıdan geçiyo(r)du ister-istemez gözüm ona dakıldı o arada çiviyi gaydırmış olmalıyın sağlam olsun diye çok mıh kullandığımdan başka da mıh galmamıştı, üsdelik de mazin efendi ezen-i muhammediyeyi okumak uçu fızlı fızlı camiye doru seğidiyo(r)du o yeşil feraceli hatun; yeşil feraceyi keymeseydi tam da; o gün, o sahat da, oradan geşmeseydi mıh yannış çakılmaycağdı balkun gorkuluklarında da evel Allah sayenizde bir gusur olmayacaktı vetandaş da düşüp ayağını gırmaycağdı o yüzden bir suçlu varısa o da o yeşil feraceli hatundur haşaa huzurunuzda” “-tiz bulun o yeşil feraceli hatunu ne menem bir şeydir” koşmuş zaptiyeler alıp gelmişler yeşil feraceli hatunu kadı efendi ona da esmiş yağmış, ordakınnar demişler küllüyen yandı amma gadı efendi o garının suçunu usulen anlatmış garı da ay parçası tay gibi bişi(ey) “-… yavrıım adın ne bakayın senin, kim ağanın kerimesisin” Sucu Fe(h)mi efendidin gadı efendimiz” “-adın neydi sultanım” “-Ayşağül efendim” “-pek âla, pek güzeeel .. bak yavrum, nur-u aynım şayet sen bu göz gamaşdırıcı yeşil feraceye bürünüp Aziz Ağğanın konağının oradan geşmeseydin o mıh sa(ğ)lam çakılacağdı vetandaş düşüp sakatlanmacağdı şimdi ben senin gibi bi melaikeyi, şu kendi elca(ğı)zlarımına demir parmaklıkların arkasına nasıl yollayan bu bana reva mı, benim ne günahım var ne edeyin ben hinci ey gözel Irapbım, Rabbim Tealallah bu nassı çetin bi imteham” yumruklarını sıkmış gözlerini gapamış … “-neüzi billah atın bunu zın..)” demeye galmamış yeşil feraceli Anşağül de etirazını sıralamış “-maruzatım var gadı efendi,” “-nedir gözeler gözeli Ağşağüll” “-efendim.. haklısınız suçluyum amma” gadı efendi sakalını memnun sıvazlamış “-alaa eee” .. “-efendimiz, ben gulunuz zabıta Alinin zevcesiyin benim başka feracem yok, bunu da siyaha boyatmak için boyacı İbrama verdim amma boyacı İbram efendi siyaha değil de, yeşile boyamış benim bunda ne suçum var zındana atılacak biri varsa o da boyacı İbramdır” deyince kadı efendi öfkelenmiş, gürlemiş “-bu iş çok uzadı benim görülecek başka davam yok mu bu dava ile akşam oldu, maazallah bunun hesabı gıyamette bana sorulur mahkemeye hacet kalmadı zaptiyelerden birine hemen bir darağacı kur ötekine de, tabi hepsi emir gulu tiz boyacı İbramı bulun asın deyyusu bu davayı gurudun ben de kurtuluyun siz de kurtulun” kadı efendi davanın uzamasından yorulmuş hemen idam sehbahası gurulmuş boyacı İbram derdest alınmış derken kadı efendinin kapısı tıklatılmış “-ne var bre başçavuş” “-efendimiz af buyurun bir maruzatım var da” “-yahuu.. senin derdin ne baş efendi oğlum de hele” “-efendim boyacı İbramı asamıyoruz” kadı efendi kükremiş “-neden bire zındık” “-efendim adamın boyu bizim darağacından uzun” kadı efendi, kendince işi halletmiş bulduğu çözümden memnun fetvasını vermiş “-bulun ulan kısa boylu bi İbram asın deyyusu” demiş |
yetişemiyom ule
şansa bak
onuncu
veeeee
sonuncu
yuuuuuuz