RENGARENKLERİN OLAMAMAK
demek ki senin ismini kazımışım, cebimdeki bayram harçlığı ile
doğduğum zaman adıma dikilen bir fidanın, incecik gövdesine. işte ben yeşili bunun için severim, gözlerin olmuş her mevsim dizlerinin dibinde bir gece bile, yaşanmayacakmış nerden bilirim. /çimenlerin üstüne, düşmese yapraklar fil adımlarının sesi duyulmasa uzaklardan/ o derin suları arzuyla kulaçlayarak, uçsuzu bucaktan yakalamak ilk karşılaştığımız kumsaldan, ıssız adalara ulaşıp orada yaşamak. işte bunun için maviye yazılır yazılarım, her denize benzesin diye tenimizin tadındaki sırılsıklam tuz, yaşanmamış geceler niyetine. /küçük balık görülmese, büyük tutkular akvaryumun camları kırılmasa dalgalardan/ varsın sular çekilsin ayaklarımızdan, güneş altında soluklanalım gözlerimiz aydınlıklardan ayrılmasın, günebakan çiçekleri olalım işte ben bunun için sarı sıcak ağlarım, en yakın yangınımdır hasret alnındaki saçı düzeltemiyorum ya, esas buna deniyormuş kıyamet. /sevdaya yuva olmasa, topraktaki çatlaklar kağıttan kayık gibi zaman, akıp gitse sulardan/ gelincikler uçuyor tan yerine, yoksa bulutlar mı tutuştu ellerinden karanlıkların taşı böyle mi çatlar, sabrını tutku çalınca orta yerinden işte bunun için kırmızıdır bütün düşlerim, kokladığın çiçekler gibi damarlarımda tıkanmasa ismin, bütün hücrelerime af çıkacak sanki. /gökkuşağı darılmasa, güneş görmesin yağmurlar olunmamış renklerin onuru, korunabilse siyahlardan/ Cevat Çeştepe |
saygılarımı sunarım.
rr.akdora