Adam gibi Aşk
Bir adamdı zayıf güçsüz,
Haykırışlarda ,sesi duyumsanmaz Çelimsiz görünüşüne gücü sığdıran Bedensiz...gam’a yekpare duruşlu. Yürürdü her sabah hayatın acımasızlığına, Kaderin isyan bir adam,göğsünde iman Acı bağrında harman Bir adam sessiz sabahların narası Güneşi karşılamak,öğleyi yaşamak İlkindi ye varmak azmi olan, İnsanlığında acının son kahkahası adam Yeşil gözlü,sert mizaçlı,çatık kaşlı Zayıf yüzlü,güleç halli,sarışın; Anlamsız yürüyüşünde Manasız,alaycı,gözlerin çekicisi Bir adam yalnızlığa Ve Adamlığına alışkın, Adamlıksa sevmek,sevmeleri bilen Sevmişliği de ,sevilmişliği de Adam... Kahrında kahır,sabrında sabır Yük omuzlarında ağır Bir adam... yadında hatıralar Bir gün hayatı tutan elleri ile Bir aşk tuttu, Tuttu cam kırıkları acıtısı , bir aşk Tuttu avucunda Sıktı Sıktı, sıktı Aşk kırıkları acıttı canını yaktı, Yaralarından Damla , Damla Kan aktı Yüreğinden kan aktı Ama hiç ah demedi, dedirtmedi adam Hissedemedi , Ağlamadı, Kalbi ateşlerde kor olmuştu Acısa da ,yansa da avucu Kaçmakta aramadı sonucu Akşam güneş batarken kızıla çalar ya gökyüzü Orda bitti son sözü dondurdu o anı Kaldı yalnızlık da bir adam gölgelendi yalnızlığı,kendi afilli soyutluğunda ‘’Aşk’ dedi bir adam Gitti... Adam gibi aşk kaldı... |
Gitti...
Adam gibi aşk kaldı...
harıka bır sıırdı yuregıne saglık....