SENİ SICACIK DÜŞÜNÜYORDUM
Kimin ne sattığı belli değil
Sisli bir sabahtı Dalgalar sandalları kıyıya vuruyor En çok çocuk ve kadın sesleri yankılanıyordu Belli ki düşünceler yarım cepler fakirdi En şanslı bendim kim bilir Seni sımsıcak düşünüyordum Bilmem kaçıncı yolcuydum Sirkeci istasyonunda Çingene mahallesinden geçerken Yanağım kirli camın garantisinde Bilmediğim pencerelerden evlere bakıyorum Siyah bir tabelada Zeytinburnu yazarken indim Labirenti andıran tünelden balık kokuları yayılırken En geniş meydanda durdum Ayaklarım geri dönüşsüz biletler keserken Elli sekizinci bulvarda seni düşünüyordum Üşüyordum yağmurlu bir gündü Yarı sıcak yarı soğuk bir çay yudumluyordum Canımı yarı acıtan küçük bir tabureye oturdum Çocuk seslerini hiçbir şey bastıramıyordu Kimi mutlu kimi ağlıyordu Telaş yüzlerde değişmeyen bir izdi Kendimi bana dinleten sessiz bir dildi Düşüncem ışık hızını çoktan geçmişti Biliyorum ki pencereden sokağa bakıyorsun İsteklerin yabancı değildi En çok için ısındığında kendin oluyordun Çünkü seni sıcacık düşünüyordum Dükkanlar dan cam sesleri yayılırken Rakı içenlere göre bira içenler fazlaydı Yarı düşünceli yarı fakirdi cepleri Onlar kadehlerin camların fazlalarıydı Barakadan bozma gecekondu sokakları çoktu Yine beni bana dinleten bir sessizlikti dilim Gıcırtılı raylara baktım Yirmi dakikada bir gelen tren sesiydi beni alan Kirli camın sallantısında gidiyordum Senin bastığın yerlerden Senin kokundan Ama sıcacık düşünüyordum seni Yarı fakir cebim tam zengin gönlümle Üşüyordum sisli bir gündü Hep seni düşünüyordum Kim bilir belki bugün doğmuştun SÜLEYMAN AYDEMİR |