-Başlıksız-
dün yoktu
yarında yok şimdinin ne olduğuysa belli değil piç bir şekilsizleşmeydi evlerden kaçarak ölmeyi tercih etmek şah mat olduysam tatilsizliğine aşkımın senle ilgisi yok ne sen ne ben kalmadık odamızda belki sen hiç olmamıştın zatenlerde ve de aynı dünyada olmamızdır saniyelerin varlığı ben senin en masum tarafın çocukluk aşkın demek zamanın boynu kıldan ince tükenmez bir sevdanın ince elenmiş sık dokunmuşluğuna demek alev gibi gözlerinle baktığın için bu kadar bize hazırlanmış kuşların son akşam çığlığı yıllar yılı kelebeklerle oynayışını un ufak ettim dudaklarımda her şeyini yıllandırdığım gibi göz çukurlarımın demlenmişliğinde göz pınarlarımın imbiğinde gün batımı bulutlara şöyle son bir göz atışım aşkla yanıp tutuştuğum o tatlı rüyalarımda tenine dokunmuşluğum… bakışlarının o en dolu nezaketiyle uyanmak kan sabahlara bu benim asıl işim körpe yaralarımın gün ağarışıyla son gibi son düellosu bu sensin işte sen… kalbimin dev yangınlara taş çıkartan en derin en deli esmerliği ayva tüylü ceylanım en iyi yanım en güzel yanım en yaralı harım bitmeyeceğim işte hiç sırtıma vurduysa bugün yine güneş sensiz olsunnnn ince bir yağmur gibi yağmıyor musun her saniye aklıma saçlarımın onurlu aklarına ağzımı açamam aşkınla soyunmazsam yaşamaya ellerimi oynatamam yerimden kıpırdayamam canımın kan parçası uzaklara söylediğim o pervasız türkünün hatırına haydı çık gel şafaklarına gözyaşlarımın alın terimin namusumun güzel derdim aklım fikrim fikrimin ince gülü güleç yüzlü sunam aşkın sonsuz lacivertlerle bezeli sonsuz hüznü tek yol yoldaşım arkadaşım arkadaşlığımsın affedemeyen hoyrat tanrıçam savunmasız bir sevdayı solmamış kederleriyle karanlığı siyahlara boğan tek sevdayı Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |