2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
32
Okunma
Bir gün en sevdiğim öldü. O günden sonra acının adı değişti. Artık neye üzülsem, asıl yorulsam, asıl kırılsam, asıl sessiz kalsam hep onun gidişine ağladım.
Üşümesin diye üstünü örttüğünüz birinin cenazesine katılmadan bu dünyada soğuk nedir anlayamazsınız. Toprak soğuktur, ama bir annenin içi ondan daha soğuk olur o gün.
En kötü gün, birini kaybettiğiniz gün değildir. En kötü günler, onsuz yaşamaya alıştığınızı sandığınız ama her sabah yokluğuna yeniden uyandığınız günlerdir.
Bu kış çok üşüyorum. Çünkü geçen kış sen vardın. Sesin vardı, nefesin vardı, yanımda duruşun vardı. Şimdi kış, mevsim olmaktan çıktı. Bir yokluğun adı oldu.
Geceleri adını söylemeden uyuyorum. Söylersem sabah olmayacak sanıyorum. Bir annenin dili, en çok evladının adında tutulur.
Fotoğraflarına bakmıyorum bazen. Bakarsam nefesim daralıyor. Bakmazsam vicdanım. Anne olmak, hangi acıyı seçeceğini bilememektir meğer.
Herkes “güçlüsün” diyor. Ben güçlü değilim. Ben sadece yıkılacak yer bulamıyorum. Çünkü sen gittiğinden beri çökecek bir yer kalmadı içimde.
Gülsem suç gibi geliyor, ağlasam yetmiyor. “Hayat devam ediyor” diyorlar. Ben sadece izliyorum. Sen yokken nasıl yaşanır diye uzaktan bakıyorum.
Sabahları uyanıyorum, ilk işim yokluğunu fark etmek oluyor. İnsan bir şeye her gün yeniden nasıl alışamaz, ben orada öğrendim.
Zaman ilerliyor diyorlar. İlerlemiyor. Sadece senin olmadığın günler üst üste birikiyor. Takvim değişiyor, acı yerinde duruyor.
Bir annenin kalbi mezar taşına sığmaz. Toprağın altında yatan sensin ama toprağın üstünde çöken benim.
Bazen kapı çalınacak sanıyorum. Bazen adını duyar gibi oluyorum. Sonra susuyor her şey. Bu sessizlik var ya… İnsan ona alışamıyor. Alışan, anne kalmıyor.
Herkes kendi acısını taşıyor. Ben seninkini de taşıyorum. O yüzden ağır geliyorum hayata. O yüzden hiçbir söz beni hafifletmiyor.
Artık kimseye anlatmıyorum acımı. Çünkü anlatılan her şey eksiliyormuş gibi geliyor. Ben seni eksilterek değil, taşıyarak yaşıyorum.
Bir annenin kalbi evladını gömdüğü gün durmaz. Ama o günden sonra hiçbir zaman da tam atmaz. Benimki de öyle… yarım yarım, acıya çalışarak.
Seni soranlara sustum. Anlatırsam yıkılacağımı değil, anlatırsam bir daha toparlanamayacağımı biliyorum. Bazı acılar paylaşılmaz, sadece insanın içinde çürür.
Bu hayat bana emanet gibi. Sevinmem yasak, unutmam mümkün değil. Ben artık yaşayan biri değilim. Sadece nefes alan bir anneyim.
Bu kış da geçecek diyorlar. Geçsin. Ama bilsinler, senin olmadığın her mevsim benim için kıştır.
Ben seni toprağa bırakmadım. Ben seni kendimden sökemediğim en acı yere koydum.
Ve eğer bir gün tamamen susarsam, bil ki seni düşünürken yorulmuşumdur. Çünkü evladını kaybeden bir anne için ölmek değil, yaşamaya mecbur kalmak asıl cezadır.
Bu kış da geçecek. Ama ben geçmeyeceğim. Ben, seni burada bıraktığım gün kaldım oğlum.
5.0
100% (2)