1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
49
Okunma
Kimdi o, ömrümün en sakin yıllarını çalıp
Geceme karanlığın soluksuz sesini bırakan?
Gülüşümün ardında tuzaklarla gizlenip
Düşlerimin kapısına sinsi prangalar takan?
Kimdi o, gözlerimdeki sütliman sabahları bozup
Gönlümün en sessiz taşına bile çentik atan?
Avuçlarıma ince ince hançer gölgesi kondurup
Her dokunuşta içimi kesik kesik kanla yıkayan?
Kimdi o, sularımdan gizlice mavilikleri çalıp
Bir divanenin kalbine benziyor diye beni şaşırtan?
Sesimin kıyısına suskunluklar sererek
Her heceme karanlık bir perde sardıran?
Kimdi o, akşamların göğsüne kara mühür basıp
İçimdeki çınarlara yapraksız rüzgâr kuran?
Yorgun bir yağmurun ayak sesi gibi uzaktan
Hep adımlarımdan bir adım geride duran?
Kimdi o, içimdeki ırmaklara sessiz bentler kurup
Coşkunluğumu dırgunluğa mahkûm eden?
Masalın yarım kalmış cümlesi gibi durup
Kelimelerimin rengini bir gecede söndüren?
Kimdi o, ufkuma asılı umutları indirip
Yeni doğmak isteyen sabahı benden çalan?
Kırık bir tespih gibi dağılmış anılarımın
Her tanesine karanlık niyetler bağlayan?
Kimdi o, baharımdan gizlice çiçek devşirip
Ardında diken kokan bir suskunluk bırakan?
Ak saçlı bir rüzgâr gibi uğrayıp geçerek
Gönlümün en derin yerini yalnızlığa bırakan?
5.0
100% (3)