2
Yorum
14
Beğeni
4,9
Puan
105
Okunma
Pencerenin kıyısına uzandı sol yanım,
Bir gölge geçer, önüme serilir yıllarım.
Uzak tepelerin üstünde kaldı dumanım,
Sandım ki varılmaz yolları adımlayan var…
Duvarlarıma vurur poyrazın iniltisi,
Beyaz bir örtü gibi çöker odanın sisi.
Üşüyen ellerimde yılların çile hissi,
Soğuktan bir nefesi göğsüme üfleyen var…
Köşede duran şu sandığın paslı kilidi,
Açar da anlatır sanki yorgunluğun dili.
Bir mendil, bir resim, yarım kalmış bir hayali,
Hafızamın kıvrımlarında uyandıran var…
Sobanın önünde kıvılcımlar harlanırken,
Ruhların gölgesi duvarlara uzanırken,
Ne zamandır içimde korkular çoğalırken,
Alevlerden boğazıma uzanan bir el var…
Bir eski saat vurur, gölgeler devrilirken,
Dışarıdan bir ses gelir, yollar çevrilirken.
Ben kapı eşiğinde içime saklanırken,
Sanki karanlığımı gözümden seyreden var…
Bu vakitler dehşetle gözlerim ağırlaşır,
Duydukça adımlar içimde korku çoğalır.
Bir karanlık aralanır, nefesim daralır,
Sanırım kapıma doğru sessizce gelen var…
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)