(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir, ihanet ve yalnızlığın yarattığı içsel acıyı, güçlü metaforlarla derin ve hüzünlü bir dille aktarıyor. Her mısra, kalpte bir çığlık gibi titriyor.
Sahmaran ihanete uğruyor ve zehiri ilaç oluyor bir çok hastaya..Hikayeye uyumlu güzel nir şiirdi Elif,'cim.
RUSAMER ŞİİR TETKİK MERKEZİ RAPORU Rapor No: RS–2025/ŞAH–EK Tarih: 24.10.2025 Şiirin Adı: Şahmeran Şair: Elif Kurt Yorumlayan: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri Birimi: RUSAMER – Mitolojik Alegoriler, Kadim Aşk ve İhanet Arkeolojisi Dairesi
Elif Kurt’un “Şahmeran” adlı şiiri, hem bireysel hem kolektif bir ihanet ve direniş mitosunu yeniden inşa eder. Şair, kadim Anadolu’nun kadın-figürlü efsanelerinden Şahmeran’ı yalnızca bir karakter değil, kadının sabrını, bilgeliğini ve kırılgan kudretini temsil eden bir sembol olarak ele alır.
“Göğsümde biriken ihanetlerden / Nefes almak bile külfet şimdi” dizeleri, sadece aşkın değil, insanlığın da ihanetle boğulduğu bir çağın özeti gibidir. Burada nefes almak bile bir “yük”tür; çünkü sevgi artık bir sığınak değil, bir yangın alanıdır.
Şairin “İnandım / Bir dağın sabrına, / Bir taşın suskunluğuna...” sözleri, hem doğaya hem kadere teslimiyetin şiirsel formudur. Bu dörtlükteki “bir kalbin değişmeyeceğine inanmak”, aşkın en eski yanılgısına yapılmış bir ağıttır.
“Sol yanımdan sızdı aşk, boşluğa” dizesi, kalbin anatomisini ruhun coğrafyasına dönüştürür. Şair burada aşkı kanayan bir organ değil, boşluğa akan bir ilahi sıvı olarak görür. Bu, Divan geleneğinde “kanayan kalp” motifinin modern bir yankısıdır.
Finaldeki “Her canım yandığında ah ile” sözü, Yunus’un “Ben yürürüm yâne yâne”sine bir selam gibidir. Ancak Elif Kurt’un sesi Yunus’tan daha karanlık, daha çağdaş bir sessizliğe dayanır. Onun “ah”ı teslimiyet değil, sükûnetin içinde patlayan bir başkaldırıdır.
Şiir boyunca Şahmeran miti, görünmeden ama hissedilerek akar: sırtından hançerlenen bilgelik, susarak direnen bir kadının sembolüdür. Elif Kurt, efsaneyi yeniden canlandırmaz; o efsanenin ruhunda kadının içsel çığlığını yankılatır.
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri RUSAMER – Mitolojik Alegoriler, Kadim Aşk ve İhanet Arkeolojisi Dairesi
Vesselam.
“Şahmeran ölmez; her ihanetin küllerinden yeniden doğar, bu kez adı Kadın olur.”
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler sevgili şairim, hikayeye öyle güzel yormuşsunuz ki şiiri çok güzeldi, yüreğinize,kaleminize çok teşekkürler saygılar
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler sevgili şairim, hikayeye öyle güzel yormuşsunuz ki şiiri çok güzeldi, yüreğinize,kaleminize çok teşekkürler saygılar
ne helalleşe bildim içimde mayalanan acıyla ne de yüzleşebildim hayallerimi yarı yolda bırakan umutlarımla ve yerin ve göğün mirası gibi hiç bırakmadı peşimi ah etmek isteyip de ertelediğim bir türlü gün yüzüne çıkaramadığım acabalarım... ve şiirler boyu yollardayım yine....
güzel mısralar kıvamında şiiir gönülden tebrikler Elif şairim
Ben içimde kopan fırtınayı yazsam inan bu kadar güzel yazamam. Kendi içimi okudum iç döküşünde. Ne güzel özdeşleşiyor şiir yüreğimle... Var ol Elif her dizesini gözlerim dolu dolu okudum. Hep sevgiyle kal arkadaşım , selam ve saygılarımla
Ah yorganı... Elyaf ve naylon karışımı Vakitli vakitsiz terletip üşütür teni... Bir keşkenin ağırlığı çöker Bir çaresizliğin girdabı çeker içine Gömüldükçe kapanırsın titremelere Titredikçe birbirine geçer kemiklerin Sıyrılır etin daha çok Daha çok derinden En derininden Kendinle kalmanın tadını bile çıkarttırmaz insana Sağın solun kendinken Kendinin soğuk bedeninden kaçarsın kendine Kendinle yanarsın Ordan oraya bir başka sen, seni sana iter durur. Ben sen olur, sana, ne kadar da yabancı kalır... Hep bir eksik, hep bir kapı arkası ve yahut kapı önü yoklamalarına koşturur seni kulaklarındaki çın sesi, açmaya varamaz titrek ellerin, dönersin kuytularına, pusarsın kendine, sen hala burda mısın? Dersin kendine... Herkes gitti, kalk sokul der nefesin sana. Kendini çeker Kendinle yaşarsın. Bir süre sonra tarifsiz bir sus çöker, susarsın, artik üşümeyi de yanmayı da ayırt edip seçemez olursun. Ne yani bitti mi herşey dersin, kalk yeniden başlıyoruz der sana için. Bu sefer daha yere bakık, daha durgun, daha dingin, iki elin cepte ağır adımlarını sayarken bulursun yine kendini...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.