0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
201
Okunma

İyi bak Üstadım,
Şu ağaca,şu duvarlara,şu pencerelere,
Hissettiklerinle doldur seyir defterini...
İyi dinle Üstadım,
Haykırıyor sanki kerpiç duvarlar,
Belki elli,belki yüz yıllık mazisini...
Bak Üstadım yeşille bezenmiş çatıya,
Üzüm sarmaşıkları sarıp sarmalamış
Köhne ahşabın önünü,ardını,her yerini...
İyice dokun,hisset Üstadım,
Çünkü kaldırımlar yalan söylemez,
Çizer sana sessizliğin veyahut ayrılığın resmini...
Evet Üstadım,
Kulaklarım çınlıyor,seni duyar gibi oldum...
Diyorsun ki bana:
"Yahu bunlar gördüklerimiz,
Bir de göremediklerimizi yaz!"
Çok doğru dedin Üstadım,
İnsan hasrettir göremediklerine...
O zaman sen yaz Üstadım seyir defterine,
Kalemim hasret kalmıştır dizelere...
İyi dinle Üstadım,
Bir nenemiz almış eline kirmeni türkü söyler,
İlmek ilmek işlemiş ipe billur gibi sesini...
İyi bak Üstadım,
Bir dedemiz almış eline nacağı,
Odunları kırarak çıkarıyor bütün sinirini...
Evet Üstadım,bir de torunumuz var,
Almış eline bir avuç kili,çamuru,
O yapıyor köyün en güzel çanağını,çömleğini...
Bir de kedimiz var Üstadım,
Sırnaşmış nenemizin ayağının dibine,
Oyun oynar patisiyle,sağa sola çevirir kirmeni...
Evet Üstadım doğru dedin,
Bunlar görmek isteyip de göremediklerimiz...
Belki dedemiz,nenemiz hastadır,
Ya da o güzel insanlar beyaz atlarına binip
Bu diyarlardan göç edeli çok olmuştur...
Torunumuz şehirde telefonun başındadır,
Kedimiz muhtemelen bir kuytu köşededir...
Yaz Üstadım seyir defterine,
Bu ibret tablosunu anlatmak senin görevindir...
5.0
100% (3)