8
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
568
Okunma
Ruhumda
Baharsız güllerin zülâl sırrı,
Sus ile dil arasında kırılgan çocuk.
Gecelerin anılarına taşıdığı nadide dualar,
Çoğalarak sancılanan anlarda,
Kehribar gibi içime dökülen.
Unutulmuş ezgilere saklanan güneşler,
Çılgın uçurumu nar ağaçlarıyla doğurur
Göçmen gölgelere revan.
Geç kaldığım yerdeyim.
Sağır dudakların buzdan girdabında
Mat bir hicran hatırlayışı.
Kırmızıdan noksan düş atı,
Yüzü olmayan saatlerin,
Geceye sarılıp örtündüğü duvar.
Sonrası mı
Aynasız bir ışık oyunu.
Anlamanın gölgesinde
Suya sakladım yüzümü.
Yer değiştirdi geçmişle gölge.
Buharlaştı sürgüne gönderilen ağıtlar,
Elem gözlerime.
Söktüğüm çadırlar iklimlerin kızıl teninde
Siyahı topukluyor
Gecenin saraylı günahına.
İçimden geçiyor kırılan zaman.
Bu günah, gecenin içinde payidar.
Avuçlarımda kuruyan yağmur.
Hangi gökyüzünden sızdıysa içime,
O oranda,
çığlığın genişliğince sustum.
Ayazda azalan çocukluğumun
Avuçlarına dağılıyor dağlanmış kandillerin mürekkebi.
Sır gibi saklıyorum
Azade tiryakiden kendimi.
Sarnıçlar dökülüyor ince sızılardan,
Sessizce taşan geçmişin hüznüyle.
Uyanıyor yoksul sular
Bir türkü yelesiyle
İçimin imgeli durağına.
5.0
100% (12)