0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
63
Okunma
Işık ne gökten iner
ne de kitaplardan fışkırır.
O, karanlıkla yüzleşen
ve ondan geçmeyi göze alan
bir bilinçte doğar.
Ne alkışa,
ne onaya muhtaçtır.
Kimi zaman bir soruda gizlidir,
kimi zaman suskun bir bakışta,
ama daima içeridedir —
en derininde,
en yalnız yerinde insanın.
Bir çığlık değildir o,
aksine,
dünyayı susturarak gelen
ince bir titreşimdir.
Adını bilmeden çağırırsın onu,
ve o, seni tanımadan
evine döndürür.
Işığın kaynağı,
ne gözle görünür
ne elde tutulur.
O,
sorgulayan bir bilincin
yürekte yaktığı
sönmeyen ateştir.