5
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
227
Okunma

ben o topraklarda açtım gözlerimi,
rüzgarın fısıltı gibi dolaştığı
gökyüzünün her gece yeniden doğduğu yerlerde.
her taş bir hikayeydi orada,
her sokak bir şarkı gibi
çocukluğumu mırıldanırdı usulca.
babam,
dağlar kadar suskun ve güçlüydü,
annem,
bir ezgi gibi hep içimde,
sesi hala yankılanıyor gecelerime.
artık yıldızlara dokunamıyorum,
gökyüzü biraz daha uzak,
topraklar hala çok sıcak.
birazda yorgun.
her sabah yıldızlara veda ederim,
göz kırparlar usulca,
bildiklerini ama söylemediklerini hissederim.
koşar adım girerim güne,
gölgelere basmadan yürürüm
çünkü hatıralar kırılgandır,
çünkü geçmiş, hala bir yerlerde yaşar.
ay ışığıyla yıkanan sokaklar
geceye sırlar fısıldar,
kimseler duymasa da
ben bilirim o sesleri.
zamanla unuttular görünmeyeni,
gözle görülmeyen gerçeği.
sahip olduklarını kaybettiklerinde anladılar
hiçbir şeyin gerçekten onların olmadığını.
bir ırmağın melodisinde aradım huzuru,
bir yaprağın kokusunda ise geçmişi.
artık gülümsemiyor çiçekler,
toprağın sesi ise anneme benzemiyor.
hayat…
bedenin yürüdüğü değil,
ruhun özlediği yerdir belki de.
zaman, bir vedadır bazen
hiç söylenmemiş.
şimdi,
bir köşe başında durup yıldızlara bakarken
sorular soruyorum kendime
neredeyim,
kimdim ben.
ben cevapları ararken,
güneş yeniden doğuyor doğduğum topraklara,
ama hiçbir şey
eskisi kadar güzel kokmuyor.
Mehmet Demir
1722