3
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
225
Okunma

seni hatırlıyorum...
her duvarda bir resmin yok belki
ama bir düşüncen yetiyor
karanlıkta bir kıvılcım gibi
geliyorsun,
sessizce.
sana varmak için yollar arıyorum
yanı başında değilsem de
bir nefes ötende olabilirim
yeter ki dön,
dönüşün uzun sürmesin.
hatırladığım o hallerin
birden çöküyor içime
içimde bir savaş başlıyor
zincirlerinden kurtulmuş bir boğa gibi
kırıyorum yönümü,
ama yol çoktan yitmiş.
susuz kalmış bir çöl gibi,
sahipsiz ve kimsesizim şimdi.
o eski yollarda adın vardı,
anımsadığım kadarıyla.
su akar yolunu bulur derlerdi ya
ben de düştüm peşine,
sen ak, ben geleceğim ardınca.
hangi vadiyi aşacaksın
hangi dağın eteğinde soluklanacak sın
kim bilir…
sen uzaklara akarken
ben daha da uzaklaşıyorum kendimden.
ikimiz birden
acının suskunluğunda kıvranıyoruz.
sen aktıkça,
ben bakakaldıkça
gözlerim artık
o sefilliğe son veriyor.
bir kısrağın ruh halindeyim
arzularında kaybolmuş
senin cazibene tutulmuş.
o bakir zirvelerde yankılanan sesler
çıplak kalmış bir dağın doruğunda esiyor
kalp atışlarım
duvarlara çarpan rüzgarla karışıyor
ve ben…
kayboluyorum.
oralardan böyle görünmese de
aklımda çok şey var.
sen göremesen de
ben yaşıyorum yakınlarında
kimi zaman bir zirvede
kimi zaman bir vadide
sessizce.
bilirim ki,
istemek yetmiyor.
*
Mehmet Demir
1720