0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
149
Okunma
Parça parça her yanım, varlığım toprak altında.
Hikayenin kağıtları yadlara kaldı.
Yanmaya başladı kanım, aşkın emri altında.
Sevenin huzuru kabire kaldı.
Seni nasıl mukayese ederim ki ben?
Yıldızlar yanında sönük kalıyor.
Nasıl sevilmez ki bu fani beden?
Hakikatin Yaradan’da kalıyor.
İnanır mısın? Seni O’ndan da kıskanıyorum.
Ruhuna aşık olmamak elde değil.
Tanrı yarattığına aşık olunca, yanıyorum.
Hayalinde yaşamamak ise elde değil.
O hayal azap olsa dahi bana,
Azabın meleğini seveceğim.
Alevler serin olmasa bile bana,
Kalbindeki odalara düşeceğim.
O odalar porselenle kaplı sanki,
Kırılmayı da onlardan öğrendim.
Kalbindeki yollar ateş sanki.
Yanmayı da kalbinde sevdim.
Bekledim, beni deli gibi sevmeni.
Düşte kaldı porselenler, şimdi anladım.
İstedim, siyahlıkla yanan gözlerini.
İstekte yandı hayaller, şimdi kavradım.
Bir zamanlar anka kuşu yaşardı, göğün mavisinde.
Göklerin mavisini boğardı ışıkların hüzmesine.
Her insanda bir yar var, düşmenin tam eşiğinde.
Bir de yâr var ki, ankaları düşürür yarların mavisine.
Kızıllık bürüdü cihanı, sevginin sesi kesilince.
Şiirler yanmaya muhtaç etti sevdayı.
Ruhlar görürdü hicranı, sevginin sesi ölünce.
Ruhlar hicrana muhtaç etti insanı.
Aklımda hicrandan başlıyor kıyamet.
İnsan korkunca sevdayı unutuyor.
Nankörlük verirmiş insanlara selamet.
İnsan yanınca ruhunu unutuyor.
Belki de suç insanda değildir.
Eşref değil mi sonuçta bu yaratık?
Eşref olanlar ise zalim değildir.
Bu yüzden insana denir "yaratık"
Gözler biliyor ya, yalanmış sevdiğim.
Onlarda yaşarmış merhamet.
Aklım biliyor ya, hayalmiş sevdiğim.
Lakin akılda yaşarmış esaret.
Tanrı’m affetmez beni. Senin aşkına düştüm.
Sendeki ruhu o yarattı neticede.
Fakat affetmesin beni, senin inadına düştüm.
Aşık olmayı ben seçtim neticede.
5.0
100% (4)