0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
76
Okunma
"Sevda, zamanın ve mekânın ötesinde bir ateştir; yürek yanmaktan, vazgeçmez."
Artık dünyalık her bir sözcük yangın,
Alazı yaştan kalma, vazgeçmiyor.
Yakar kavurur, deli eden nazın,
Yollar uzak, varmadan vazgeçmiyor.
Karanlık odam, yıldızsız ay sensiz,
Kadere filizlenmiş keder, sensiz.
Gurbet dediğin, acıtıyor sensiz,
Cehennemde yansa da, vazgeçmiyor.
Ellerin bir özlem, sıcak bir masal,
Dön desen, dağılır sessizce ahval.
Bir gönülde saklı aşk, belki münhal,
Yaralı kalbim senden, vazgeçmiyor.
Yüreğimin en derininde ahım,
Gündüz gece, hayaline dolandım.
Ben sana mecburum, ya ne yapaydım?
Hasretin içimdeyken, vazgeçmiyor.
Sol göğsümdeki ağırlık sensizlik,
Omzumda başın, tenimde ten eksik.
Gözlerimde bulutlar var, üstelik
Yağmur bir damlasından, vazgeçmiyor.
Kardan borandan geçerken zor zaman,
Nazarından donar her umut, her an.
Ardına düşmez tek bir feryat, figan:
"Etme, günahtır; ömür vazgeçmiyor."
Gel, tüten ateşi, yasımı dindir,
Zemheri, kış gibi; yiyip bitirir.
Son bir hece kalmış, kalem tüketir,
"O da senindir." diyor, vazgeçmiyor.
Şimdi resmini koyup seyrederken,
Bin özür dilerim geçmiş günlerden.
Bil ki yıllar boyunca bu sevgiden,
Asla dönmem; ölsem de vazgeçmiyor.
Kumcuoğlu’ndan eser serin bir yel,
Adını fısıldar düşmana ecel.
Dağ dile gelir, yankılanır ezel,
Yar diye yazan candan, vazgeçmiyor.
Halil Kumcu
20 Şubat 2025 / Perşembe / Ankara
5.0
100% (2)