İRKİLTİdamarlarıma çekilen kuzgun’a toparlamaya çalıştıkça güz bahçemin kağıttan ölülerini kıymıklar batıyor ruhumun derin kuyusuna düştükçe gözlerimden kapakları bayrağı toprağa gömülmüş bir ülke çarpıyor yankısına sesimin gotik ırmaklar b’akıyor engizisyon tecellime dilim döndüğünce yapıştı iliklerimde damağım darbe vurana kadar herkes iyidir tersine olduramadığım eski bir öğreti... kaç kuzgun havalanır şiirimin penceresinden duvarında onarılmaz kaygılar döşenmişken şehrimin mor yüzü sunağında masumiyetin kanı kaç ay batar gölgesinde acımın sıra sıra vurulan kıblegahım misali hıncından kertilmiş köklerime işlemiyor kuzgun dişler bir avuç şeker bir top dizlerimde sek sek yarası kanayan yaramı görmedim yarınaydı teslimiyetim şimdi güz bahçemde havalanan kuzgun sürüsüdür aşk |
Tebrik ederim sevgiler