Kuşku
Taş değil sevdiğim bendeki yürek
Acımaz, tarumar eder durursun Derdi söylemeye dil, lisan gerek Nazarla imkana mühür vurursun Yeltendim bu yoldan sensiz geçmeye Arzum parelendi, bacak dürüldü Eğildim badeden yudum içmeye Önüme firkatten engel örüldü Sevdanın torunda sıkıştım kaldım Ahuzarım o diyara varmadı Son çare elime bir kalem aldım Meşgale oldu da derman olmadı Kapılınca bir faninin seline Köreldi hissiyat bir başkasına Bir defa düşünce elin diline Hak verdim özümün her kuşkusuna Heder etmek günü bir hiç uğruna Değer mi değmez mi gönüle sorun Aynı ayaz eser, onun bağrına Kederi, hayıfı o zaman görün |