Ey Dostum Unutmadım Seni
Ey dost, suskun gecelerde adıma yankılanan ses,
Bir zamanlar parlak yıldızlarla bezediğimiz gök, Şimdi küskün turnalarla, sessizliğe gömülmüş. Göğün mavisini unuttum, yollar çamurla dolmuş... Beklediğim duraklar bomboş, yollar geçit vermez, Bir martının kırık kanatlarında kaldı bakışlarım, Her köşe başı, eski bir anıyı canlandırır sessizce, Bu yollar anlamsız, içimde beliren derin keder... Bir zamanlar hızlı yürürdüm, sen bilirsin dostum, Ayak seslerimde saklıydı gençliğin gözü kara tutkusu. O heyecan, şimdi unutulmuş bir şarkının nakaratı, Şimdiyse her adım, ağır ve kederle yüklü, sessiz... Sokaklar suskun, yıldızlar avucumdan kayar bir bir, Gözlerim bulanık, bakarken kendi aynama, Bir yabancı mı bu yüzümde beliren solgun çehre? Kimsesiz akşamlarda, yorgun bir suret bana bakan... Yollar uzun, gölgeler takipte, hatıralar yanımda, Her gecede ansızın yükselen bir dalga gibi anılar, Sığdıramam o eski günleri bu yeni boşluğa, Dilimde hep yasaklanmış sözlerin kırıntıları... Anlatamadım kimseye, içimde yankılanan sessizliği, Her hece bir düğüm oldu, sustukça içim titrer. Psikiyatrinin derman olamadığı bu koca yangını, Sadece sen bilirdin dostum, yüreğimin sancısını... Gece boyu beklerim ki, bir dost eli değsin omzuma, O eski gülen yüzler bir anlık soluk versin, Ama sadece sigara dumanı kalır yanı başımda, Bir avuntu misali, suskun bir sırdaş bana... Erol Kekeç/2005-Çengelköy/İST |