Gün K'arasıÇocuksu düşlerimle sarmaladığım evcilik oyunumdun. Senin sus zamanların benim yok oluşlarım olurdu eksilen sadece takvim yaprakları saatler yıllar mevsimler acın taptaze duruyor şuramda solumda ruhumun soluk varlığına çarpan dondurucu soğuk adının her harfini ölüm gibi soğuttu kelimeler tebessüm etmiyor yüzüm çökerken artçı depremlerde Bir enkazın altında kıvranır güvercin bakışlı umutlar gün karası hüzünler karanlığın içinde yuvarlanan gözlerin buz gibi düştü kalbime kurak susuz çöllere kafa tutan bir çiçek umuduyla suladım ellerimi geçirdiğimiz her anın alnından öpüyorum avuçlarımı yakan gözyaşım kirpik uçlarımda tütün basarken yaralarıma kızıllığın hakim olduğu bu dünyada yarınlarımı da sardım şekli her defasında değişen bulutlara cümlelerin kurşun yükünü taşırken yüreğimde geçmişin uğultusu çınlar kulaklarımda düşünceler yakama yapışır boğazım düğüm düğüm düğümler geleceği karanlığa geçmişi önümüze alıp güneşi söndürdük Meryem Ayan |
Her şiirde aynı hissiyat, insan yanımız yansır dizelere.
Tebriklerimle.