DÜŞLERİN KÜLLERİNDE BİR KADINGece, tenimde bir yük gibi, Düşlerimin arasından sessizce geçti. Her yıldız birer yaraydı aslında, Görürsün gökyüzüne dikilmiş dikişlerin izlerini. Bir parça eksikti, ama ne? Kayıp bir anının peşinden sürüklenir gibi, Zaman, ellerimde buharlaştı. Bir kadın vardı orada, Sonsuzluğun kenarında duruyordu, Ruhunu rüzgâra bağışlamış, Küller gibi savruluyordu karanlıklara. Belki de hiç var olmamıştı, Ama gözlerimden bir parça çalmıştı. Yok oldukça kaybolmuş bir hayal gibi. Zamanın ağırlığı içimde sızlıyordu. Bir an, sessiz bir çığlık yankılandı, Zaman kırıldı, paramparça oldu. Düşlerin peşinde bir varoluş, Boşlukta yankılanan sesler, Bir hiçliğin içinde dans eden anılar. "Kimim ben?" diye sordu kadın, Yanıtları küllerin arasında aradı, Ama bulduğu sadece sessizlikti, Çünkü kaybolmuştu ruhumda, Ya da hiç var olmamıştı bu hayatta. Belki de yaşam, Bir illüzyondu, Ve biz, geçmişin izleriyle yüklü, Gölgelerin içinde kaybolmuş siluetlerdik. |