SONBAHAR ESİNTİSİEsiyorken zamanın rüzgârı veriyor hüznü Bugünlere nasıl gelindi anlamak müşkül Bir sabah kalkacağım bu rüyadan diyorum Zamanın egemenliğinde bu ne ağır yüktü. Belki de o dünlere derin bir özlem histeki Bu günlerin niçin farkında değiliz diyor Elden gitmesin diye içten içe tükeniyor Ne yazık ki bir bilinmezliğin içindeki yarın Bugünleri de hatırlatıyor özlemle hem de Ve her sonraki sayfası ömrüm eklenecek Biriktikçe anılar silsilesi olacaklar mazi. Aynı sonbaharın zeminde yıllardır direnen Dökülen yaprakların eşliğinde hüzünlenen Dile gelse o banklar söyleyecekler neler Daha kaçı daha olur bu sürgünün bilemem Bahara öykünüş bitmez, içimde bitiremem. İçe doğru bir yöneliş bu ağırdan hem de Mekânlar gelip geçiyor gözümün önünde Bir kalkıp bir oturuyorum karmakarışığım Bir el freni var mı zamanın bilemiyorum. Bir tutunmak sevdası değil mi bizimkisi Gönle tutunmak, acılara yüz sürmek Türlüsünü sevgilerin, özlemlerin hissediş Yeri geldiğinde özverilerle olsun yükseliş Bir kuyrukluyıldızın ardından kalan iz Bizden de kalır mı bir şeyler, bir satır İç kabartısı duygulara, düşünüşe denk Ne de büyük bir bahtiyarlıktır öznelerde Bir gönle resimde, sözde, kalırsa hatır. Büyüklük değil bu, bir yansımak isteğidir İnsanların belki de en çok arzu ettiği Yıllarını verdikleri halde yine de beklediği Varmadan daha o son perdenin anına Sevilmeyi, sevmeyi, ilgiyi bekleyişleri Güze düşende takvimler durdurulamaz Nasıl da dile gelirler hem de şaircesine Yaşamak, değer katmak, sevmek isteği… Oğuzhan KÜLTE |