MÜDAVİMİZNasıl da esiyor rüzgârı mazinin kulak ver Fısıldıyor o günleri manzara görünendir kan ve ter Umutma sen ki sıradan değilsin, eğilmeyen dik baş Senin hükmün varken serde, aktı mı hiç gözden yaş? Gittiğin yere götürdün insanlık, esenlikti Farklı da olsa kültürler içerikte bu dirlikti Hale bir bak, nasıl da savruluştadır şu beşer Zulmün ve zorbalığın altında türlüdür işkenceler. Oysa hilâlin gölgesinde yoktu asla çirkinlik Biz, siz ayrımı olur mu hiç, insana nedir bu çiğlik Bir bekleyişin sonunda can bulacaksa esenlik Al cümlesini değerlerin, kuşan kılıcı, kalkanı Sana ilhamı verecektir inan, toprağında yatanı. Aş artık çölleri çekinme, rehberlik edenin var Atan Yavuz da geçmişti onu, bu tarifsizçe bir kâr Takılma sayılara sakın, bu bir iman mevzuu Bitti derken fışkırandır milletimin asil soyu. Vatanı en aziz bil; evin, oban, aşın, yârindir En zorlu sınavlarda bil ki Kadir Mevlâ`n kerimdir Korkuya değildir cengin, zorbalar senin hasmın Harsının mayasındaki güç, sana zaferleri taksın. Biliriz asla sığılmaz ne göklere ne yere Rab`bin vermiş emri çoktan, onlarca kutlu beye Yarılsa yer, çökse gökler kim bozacak töreni Üç beş sırtlan ordusu bu, yenebilir mi seni? Bir tek uğratır bizi, o savruluşun seline Dilde, inançta, tasada birliğini yitirme Nasıl da koşmuştu o günler, ecdadın siperlere Biz diyorsak ta yürekten, yol görünür zafere. Bir mavi gözlü gelmişti, ufku deldi bakışı Ta kalbinden yakaladı, derdest etti düşmanı Ve işledi nakış nakış dedi Türklük hazine Utanma dik dursun başın, hasletlerin pek büyük Omza alsan tün dünyayı sana ağır gelmez yük. Mazlumları güldürensin, zulmü ise bitiren Tam da bu yüzdendir bil ki en halis dayanaksın Yüklen artık vazifeni kimmiş seni sindiren! Bugün varım ben de bu davanın peşinde Belki yarın yoktur amma niyet ettik yeminle Sayımız az olsa da biz arzı titretiriz Düşkün, yoksul, ezilenin yegâne hamisiyiz Bitimi bilinmez yolda mahşere dek bu kavga Kudretli tahtın emriydi, bu dava kutlu dava. Oğuzhan KÜLTE |