KATİL GÜVERCİNLER
Göğü yaran hangi güvercin geçiyor cesedimi çiğneyerek?
Beni hangi güvercinin kanatlarında buluyorlar kana? *** Uzak ülkelerde, faili meçhul kayıtlara geçti adım. Ben aynı uzaklarda, can çekişen sevinçlerimin çürümesine tanıklık ettim. Hiçbir şey bildiğiniz gibi değil dedim, anlatamadım. Göğsümü yarmadan yüreğimi söken zalimleri gösterdim parmakla. Kimseyi inandıramadım. Sevinçlerimin cenazesini Fatihasız toprağa verdim. Güvercinler kanattı kimsesizliğimi. Güvercinler pençe pençe taşıdı çıplak gülüşlerimi. Gök ne çok gri, İnsanlar ne çok umarsız, durup durup tanıklık ettim. Tren raylarında düştüm güvercinlerin pençelerinden. Kanatlarındaki tozlar dökülürken üzerime, Gülüşlerim utangaç kızların eteğine bulaştı. Saat tuttum devlerin vagon vagon beni çiğnemesine. Tren raylarının, kalbimi yırtan gıcırtılarına karıştım. Birçoğu duymadı, Duyanlar anlamadı. Faillerimin ismi dahi alınmadı. Oysa ben, bütün o nursuz isimleri hâlâ ezberimde tutuyorum. Un ufak toza belendim. Un ufak havaya karıştım. Havada uçuştum uzunca bir zaman. Kimsesizliğimi vagonların camlarına resmettim. Bir çocuğun parmaklarında, anlamlı sesler çıkaran bir alfabeye dönüştüm. Yoruldum… Aynı çocuğun ellerinde, Yüzüne gözüne bulaştım masumiyetinin. Sonra bir annenin yorgunluğuna karıştım. Bir babanın, sigara kokan sakallarında şefkati kucakladım. Olduğum ve gittiğim yerde, kayıplara karıştım. Bir hiç gibi, çiğ tanelerine düştüm. Babam geldi aklıma, sevgisizliğimden kanadım. Zamanla görünmez yanlarımdan kabuk bağladım. Aynı masum çocuğun yüzünde, bir avuç suyla yıkandım. Oluklardan akıp giderken bedenim, bir nehir yatağında, Bir ağacın suya uzanan köklerine karıştım. Annesi tarafından hayatı kurtarılan Defne’nin bekareti oldum. Yaz oldum, aşk oldum… Baharların ismi hep ben oldum. Zemheri soğuklarda ortadan kayboldum. Yoksulların dualarında, dileklerinde âmin oldum. ‘Bereket’ diye adlandırıldım. Oysa en bereketli yerimden kanıyordum, kimseye söylemedim. Geldiğim rayların demir kokularını dere yatağında yıkadığımı, Acıyan kesiklerimi yapraklarla sardığımı… Kendimin yalnızlığını, onlara feda ettim. Çünkü bir fedaiydim. Cesedimden nimetler doğurduğumu incelikle gizledim. Hayata karıştım hayatla yarışırken. Bilmedikleri tüm ayazlarla ben savaştım. Kanatlarında kana bulandığım güvercinleri, Canıma okuyan gri gökleri zamana bıraktım. *** Göğü yaran hangi güvercin geçiyor cesedimi çiğneyerek? Beni hangi güvercinin kanatlarında buluyorlar kana? Kimseye söylemedim. |