SABIR DOSTLUĞUN RUHU
Görmezden gelir kimi, hayatın yarasını,
Rüzgar gibi savrulmuş yaprak misali, Çamura düşer de kimse aldırmaz, Yıkık dökük umutlar, dost eli beklerken, Bir tebessüm arar, acı dolu gözler; Vefa zordur, nasihat bilir, Dost, düşene değil, hep yanı başındadır, Onlar ki samimiyeti taşır yüreğinde, Gölgesinde huzur verir, kelimeleriyle, Dost dostluğu bilendir, çıkar için gelen değil; Zamanın tilkileri dost görünür, Gizlice yok eder, umut dolu hayalleri, Açık kalmıştır yüzleri, maskeleri düşünce, Her türlü oyunu oynarlar kendi sahnelerinde, Gerçek dost ise kalır, maskesiz yüzüyle; Kuru yapraklar rüzgarla savrulur, Dostun teraziye koyduğu haktır, Dostun omzundaki yük ağır olsa da, Paylaşmayı bilir, ne var ne yoksa, Karanlık gecelerde yanan bir ışık gibidir; Eylemde söz olur, sabırda güç, Dostun derin yarası, konuşur suskunlukla, Tilkinin tuzağına düşmez, Bahtı kara olanın umutla beklediği, Bir gün çıkar o define, ışığa yürür; Bilir ki dostluk tartılır paylaşımla, Her kuruşun hesabı değil, Her anın değeri vardır o terazide, Ve dostun gönlünde yer eden yemin, Sadakatle mühürlenir dost ellerde; İhtiyacı olduğunda gelir, Gerçek dost, sırtında yükle, Ama çıkar için gelen, Çamura gömülür, rüzgar dinince, Çıkamaz asla o derin kuyudan; Yıkık viraneler, saklar nice hazineleri, Sabırla bekler o defineyi, Ve bil ki dostun sözleri, Hakikate giden yolda bir fenerdir, Gerçek dost kalır, diğerleri erir gider; Bildiği yoldan sapmaz aslan gibi, Tilkinin hilelerine aldırmaz, Bir gün gelir, her şey açığa çıkar, Ve o zaman dostun kıymeti, Gün gibi doğar, güneşin ışığında; Dostluk yoldur, sonu olmayan, Kimi yolda kalır, kimi yürür sabırla, Ama sonunda gerçek dost, Bulur yerini dostun yanında, Ve tilkilerin oyunları, Boşlukta kaybolur, savrulup yok olur; Erol KEKEÇ/ 08.08.2024/11.15—11.45/Kadıköy/İst. |