Öyle masum gülme aklım kalır
Çatlar gönülistan bir baştan diğer başa
Fırat bulanır
Dağlar yıkılır
Tutuşur ağaçlar ceylanlar ölür
Sorgusuz infazların, faili meçhullerin sebebi olma
Bölünmesin uykularım ortasından
Şirin rüyalarım çekilmesin dar ağacına
Var git
Öyle masum gülme
Öksüz talihimin kabusu olma

Öyle ışıltılı gülme kıyamet kopar
Sonu olursun sonsuz maviliğin
Dahi cümle güzelliklerin
Fatih’in İstanbul’u yanar
Anadolu boğulur
Filistin’e kainat ağlar
Öyle ışıltılı gülme
Şahlanır yüreğimin ölümsüz duyguları
Dudaklarıma bülbüller konar
Adını bir kez ansam diyorum
Aşkın bağlarını yağmalar eşkıyalar

Öyle ağız dolusu gülme ecelim olur
Çıkar yörüngesinden dünya
Yıldızlar dökülür
Zemberekler bozulur
Zaman takviminde ayarsız kurur
Suratsız geçer mevsimler
Sızın kalır türkülerin yüzünde
Şiirler solar divitlerin ucunda
Aşkla çarpan kalpler yorulur
Arz yarılır gök savrulur
Öyle ağız dolusu gülme
Mesut günler kefenlere sarılır...