Bir bilsen ne güzeldir kuzinede Ç_ay Odun çıtırtılarının senfonisinde Kızaran kestane Döşeğinde oturan Baba ‘’susun!’’ Haberleri dinlemekte… Cenneti ayağında taşıyan anne Fısıltılı ince belli bardakla Çayları servis etmekte…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Saygıdeğer üstâdım, Serbest şiir üstadlarından oluşan çok güzel bir gurubunuz var, bana söz düşmez ama gerçekten muhteşem güzellikte bir yürek sesiydi şiiriniz, gönülden kutluyorum tebrikler. Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum. Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla. Esenlikler ve şiir dolu günler diliyorum. Allah'a emanet olun.
Eyvallah Şükrü Abim:) Sizlerin yeri bizde her daim derin. Dilimiz farklı değil söyleme şeklimiz farklı. Bu da bizim zenginliğimiz. Hece tarafında da değer verdiğim çok güzel kalemler var, sizlerde bu kalemlerden birisiniz ve Her daim bekleriz çaya Üstadım:)
Eyvallah Şükrü Abim:) Sizlerin yeri bizde her daim derin. Dilimiz farklı değil söyleme şeklimiz farklı. Bu da bizim zenginliğimiz. Hece tarafında da değer verdiğim çok güzel kalemler var, sizlerde bu kalemlerden birisiniz ve Her daim bekleriz çaya Üstadım:)
Vaktiyle var olan bir kalabalığın /mutluluğun / çocukluğun Zamanla dağılmasını, uzaklaşmasını ,yok olmasını Ustaca ve nazikçe anımsatmış bu özlem şiiri ...
İyi ki fotoğraflar var şair Ve iyi ki bu şiirler 🙏
Bir şiirin 'iyi şiir' olması için anlaşılmaz, ağdalı bir dille yazılması gerekmiyor ille de. Esas ustalık; gayet rahat anlaşılan bir dille duygulara hitap edip etkilemeyi bilmekte...
Bu şiir de böyle bir şiir... Kaleminize, emeğinize sağlık...
şiir telefon etti . ay vaktinde çaya gel dedi. muhabbet bağından güller derelim dedi ve gelebildim.çok şükür..biraz geciktim ama çayın henüz soğumadığını görünce sevindim.zaten dostun ikramı güzel bir gônülden gelince o çay asla soğumaz, sıcaklığını tazeliğini daima korur.
İkram etmek, sadece bir şeyler sunmak değildi elbette. bu davetin içinde sevgi, saygı ve paylaşma duygusu vardı.. bir dostun ikramı, maddi değeri ne olursa olsun, gönülden geldiği için çok daha anlamlıdır. çünkü bu ikram, karşısındakine "sen benim için değerlisin" mesajını verir..Halil şairim, kıymetli abim de benim çok değerlidir.kendisini yakinen tanımaktan onur duyduğum, mutlu olduğum bir şahsiyettir benim için.
ay vakti çay vakti ve şiir..
çay, bizim kültürümüzde sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir gelenek, bir sohbet vesilesi, bir şiirin konusu ve bir hayat felsefesidir.
çatırdayan odun ateşinde buharı yükselen demliğin yanında oturup, ince belli bardaktan yükselen köpüğü izlerken, hayatın tüm telaşından uzaklaşır,ruhumuz dinlendirir.. İşte çayın, şiirin ve muhabbetin iç içe geçtiği bu büyülü dünyaya birlikte bir yolculuk yapmak, Halil üstadımla birlikte, çok keyif ve mutluluk verici bir durum.
gönülden gelen bu ikram, samimiyetiyle hissettirdi kendisini.
bir fincan çay,, samimi bir ortamda ve sevgiyle içtenlikle sunulduğunda, en pahalı hediyeden daha değerlidir.
bu şiir de benim için öyledir.🙏🙏
ve bu hediyenin/bu şiirin,bu içten gelen ikramının, içinde barındırdığı samimiyet ve sevgi nedeniyle paha biçilemez olduğunu belirtmek isterim.
çok teşekkür ederim abim benim. seviliyorsun, hep sevileceksin.. kardeşini de az çok tanıdıysan eğer, içimden gelerek yazdığımı biliyorsun.
sağlıcakla kalasın en Güzele emanet olasın hep üstadım 🙏🙏🌹
Buğday diye çıkılan yolun ‘’Himmet’’ e açılması nasibinde miydi Yunus’un yoksa nasibine mi Yunus dönmüştü? Dönmeseydi yoldan, dilemeseydi himmet; acaba Yunus, ‘’Emre’’ olur muydu? Nasip der ve bırakırsak ‘’nasibimiz bu diye sızlanmak’’ nasipsize zarar! Himmetin derin ve çokluğundan şüphe duymayan yüreğin akla telkini, akletmekle kazanılan ilk sınavın sonucunda düşülen yolculuk… Ne mukaddesti Boran’ım! Himmet Hak’ka götürecekti ve o cömertlik karşısında birkaç çuval tercih edilseydi ne büyük kayıp olacaktı.
_Ay Vakti: Hangi zaman, hangi Ay? Hilal mi; İlk Dördün, Son Dördüm mü; Yoksa Dolunay mı? Söyle Boran’ım kulağına fısıldanan hikmet neydi? Vakit hangi vakitti?
Gecenin feneri, bekleyenlerin yoldaşı. Boran’ın vatanını karanlıktan koruyan şemsiye… Altın da Ç_Ay’a icabet eden kardeşime söyle neden bir yüzün var? Boran’ım bilirim tanırım Ay’ı hiç değişmedi… Dede diye tanıdık hep aynı dede, ne kadar da çok benzer aslında bize… Biz gibi değildir, karanlığını örter, güzelliğini cömertçe Boran kardeşime serer ki tasvirlemede ne mahirdir kardeşim! Hiç değişmedi, belki halleridir vakitlerini tayin eden ama hep Habil’dir, karanlığına asla eğilmeyen! Boran’ım dolduralım çay, demlenelim; nefsimizi tekmeleyip bize dönelim. Boran’ım ay gibi değiliz işte☹ Bizim iki yüzümüz var. Göstermediğimiz yüzümüzle göründüğümüz gibi olamamanın ızdırabını da yüklemeyelim çaya.
Sõyle Boran'ım nasıl utansam hakkından kurtarırım? Bu vakitte geldin. Misafirine rağmen zaman ürettin. Eyvallah kardeşim baş üstünesin. Şimdi işteyim telefonla yazamıyorum affına sığınıp asıl cevabı yarına söyleyelim...Gönlümün nadide Efesi sen özelsin...
Buğday diye çıkılan yolun ‘’Himmet’’ e açılması nasibinde miydi Yunus’un yoksa nasibine mi Yunus dönmüştü? Dönmeseydi yoldan, dilemeseydi himmet; acaba Yunus, ‘’Emre’’ olur muydu? Nasip der ve bırakırsak ‘’nasibimiz bu diye sızlanmak’’ nasipsize zarar! Himmetin derin ve çokluğundan şüphe duymayan yüreğin akla telkini, akletmekle kazanılan ilk sınavın sonucunda düşülen yolculuk… Ne mukaddesti Boran’ım! Himmet Hak’ka götürecekti ve o cömertlik karşısında birkaç çuval tercih edilseydi ne büyük kayıp olacaktı.
_Ay Vakti: Hangi zaman, hangi Ay? Hilal mi; İlk Dördün, Son Dördüm mü; Yoksa Dolunay mı? Söyle Boran’ım kulağına fısıldanan hikmet neydi? Vakit hangi vakitti?
Gecenin feneri, bekleyenlerin yoldaşı. Boran’ın vatanını karanlıktan koruyan şemsiye… Altın da Ç_Ay’a icabet eden kardeşime söyle neden bir yüzün var? Boran’ım bilirim tanırım Ay’ı hiç değişmedi… Dede diye tanıdık hep aynı dede, ne kadar da çok benzer aslında bize… Biz gibi değildir, karanlığını örter, güzelliğini cömertçe Boran kardeşime serer ki tasvirlemede ne mahirdir kardeşim! Hiç değişmedi, belki halleridir vakitlerini tayin eden ama hep Habil’dir, karanlığına asla eğilmeyen! Boran’ım dolduralım çay, demlenelim; nefsimizi tekmeleyip bize dönelim. Boran’ım ay gibi değiliz işte☹ Bizim iki yüzümüz var. Göstermediğimiz yüzümüzle göründüğümüz gibi olamamanın ızdırabını da yüklemeyelim çaya.
Sõyle Boran'ım nasıl utansam hakkından kurtarırım? Bu vakitte geldin. Misafirine rağmen zaman ürettin. Eyvallah kardeşim baş üstünesin. Şimdi işteyim telefonla yazamıyorum affına sığınıp asıl cevabı yarına söyleyelim...Gönlümün nadide Efesi sen özelsin...
Bizleri her mısra ile geçmişe götüren ve akranlarımızın her birinin içerisinde kendisinden bir anı bulacağı özlemini duyduğumuz güzel günlere götüren güzel bir şiir olmuş … Yüreğinize kaleminize sağlık… Saygılarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.