Tozlu Bir KilitBu yol, o yol değil Yol aynı olsa bile Sen eski sen Ben eski ben değiliz Görünmeyen eller Zülkarneyn’den kalma duvarlar örüp Tel çit çektiler yolumuza Patikalar bile baştan aşağı tuzak Boşuna omuzlama umut heybeni Artık gelmek istesen bile gelemezsin bana Ki gelsen bile… Bu şehir artık o eski şehir değil Kol kola gezdiğimiz o tozlu sokaklar, o neon ışıltılı caddeler Say ki siren sesleri içinde bir savaş meydanı Buluştuğumuz kafe çoktan kapandı İlk defa öpüştüğümüz Kuğulu parkın kuytu köşesi Artık bir cinayet mahalli Bu şehirde artık sevdalar gözaltında Aşklar öldürmeye tam teşebbüs Sevgililer birinci dereceden şüpheli Bense, bildiğin gibiyim… Hâlâ çayı ve kahveyi şekersiz içiyor Hâlâ ağır yaralı türküler dinliyor Hâlâ Payidar Zaraman şiirleri okuyor ve Hâlâ “Martıların Efendisini” izlediğimde ağlıyorum Say ki, yıkılmış bir bahçe duvarıyım Onarmak istesen O n a r a m a z s ı n Tozlu bir kilidim… Üstümde yılların kiri, pası Belki kırıldı belki de fırlatıp atıldı anahtarım Hohlayıp silsen Ç a l ı ş t ı r a m a z s ı n Ah içimin ıssızı Hadi yeniden doğur bizi desem Sızım sızım sızlar kasıkların D o ğ u r a m a z s ı n |
ama bir kaleme de hüzün bu kadar mı yakışır...
tebrikler
sevgiyle hep