![]() Bir Sûkut Bir Sûr
Cam kırıkları kelimeler
MISRALARDA Kırılmak için mutlaka bahane bulur Ağzı açık hevesler keskindir bakışları Hayrı olmayan dil çığlığı Denizin mavisi yoksa sahtedir balıkları Masallar özlemişse yalanı Riyakarlar çağlar mürekkebin en hasını Kullanılmamış kelimelerin boştur lehçe bohçası Bir Şair bekleyişin ardı’nı öznelerinde saklar Geceyi kanatır gündüzü geceye aratır Dilde suskun yürekte çığlıkları olan İnan birgün mezarda üstad olur Gün görmeyen kirpiklerin yoktur perdesi Dertleri düşerse elmas gibi yaşlara Meyvesini vermez sahte dünyaya Buz mavisi kumlarda göçebe ruhlar Tren istasyonunda saz çalar Kural bilmez yürekteki çocuğu Sabah’ın dalgalarıyla Kaf’a sürdü şiirler Umut bakiyse ölüme uçan kelebekler Vakit geçmeden Hakka yetişirler Vakit inan tahmin edemediğin kadar dar… Gökkuşağının renksizliği düşünce Kalbin çatlağından sızan sükutla Tam YALNIZLIK geldiyse ne varsa nefesinde Ne yok olduysa NEFSİNİN inan terinde Huzurlu yaşamak mı gerek kalbe D Ü N Y A Alışkanlıklarına savaş başlat Bu dünyada senin tek gözyaşın Sadece seccade de ağlayan gözlerin olacak Yüreklerin gökyüzündeki gri bulutları Elek eşliğinde mavi buluta dönüşüyle Filtrelenen yağmur toprağın dudaklarını ıslattı Ey açmaya devam eden zulüm çiçekleri Masumların avuçlarında ki gözyaşları El Kahhar’a ulaşıyor Yakındır intikamı Yakındır ebabiller ateş yerine Ölü kalpleri diriltecek duaları serpmeye Susma yeşert göğünü Güller yetiştir Peygamber aşkına Dikenli yarınlara/İnşirahlar düşsün İnananlardan iblis korksun Yakından daha yakın olandır El-Ganîyy Ey masumiyet toprağı ıslak tut Tut ki ölüm düşünce döşeğe Dilinde Şehâdet Ruhuna okunsun Ya_Sinler Yüreğini diri tut Hak Teala gözetendir Mazlumların zaferi yakındır Bir sûkut bir sûr... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |