Hayâ Frekanslı Nabız
Nasıl bir çağ bu yer var gök yok
Gök var yer yok neyin göçü bu Ölüler günlük tutar olmuş Mezarlar sohbet masasına dönmüş Kırlangıçlar bir zamanlar Umudun peşine kanat çırparken Düşmüş duvar diplerinde çırılçıplak Akşamın edebi ten sıcaklığında Tokluğa giden yolda terli nefesler tıkanıklıkta Bir fakir ölümü soğuk su gibi satar olmuş Her sokakta bin ordu şiir geçiyor Yetimler bozulan teraziyi yazıyor Yüzlerde sesler Seslerde gizlenenler Gizlenende deli düşünceler Düşlerde tufan sonrası Şiir ağırlığı enkazlar Kefensiz çatlak caddeler Hayrkırışlar içinde bir millet Cennet bahçesinde hüzünlü kuşlar Mavi bir endam sonsuzluk gibi Fakirin paha biçilemez gülüşü Dünya hevesi yok sayanda Her şey bayramdır Kalbi inşirah ile bileyene Ey insan Kur’an’a dört elle sarılana Kevserin gölgesine değil Köşkün de SONSUZ masal başlar Baharın gülleri kırmızı ağustosta Seslerin gizi nilüfer tonunda Çocukluğun masumuyeti Kalbin aşk radyosunda Şehirlerin namuslu girişi Ülkenin inmez bayrağında Nefesin nefis freni Hayâ frekanslı ayarlarında Ruhun tek huzuru 99 Esmada... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı Güne layık gören Değerli Yönetime ve Okuyup burda olmasını isteyen Vakit ayırıp değer veren Kıymetli kalplere ve büyüklerime Tüm saygılarımı sunar Çok teşekkür ediyorum🌹🙏 |
Saygılarımla