SENDEN GERİYE
Apansız uyanır gece yarıları,
Göğsümün duvarına kazıdıklarım. Avuçlarımdan yalınayak geçerken, Denizden yeni çıkmış balık gibi çırpınırım. Demir atmış özlemin içime, Uzak ülke kırpıntılarıyla çöker. Ürkek kınalı tavşan gibi, Volta atan martılardan bihaber. Bir ceylanla ağlaşır penceremde, Dudaklarındaki nemli ıslık. Masmavi gökyüzündeki ak bulutlar, Susun, bağrışmayın artık. Yollar çağırıyor şimdi beni, Sokaklarda karabasanlar dolaşıyor. Bir yağmur loşluğu içinde, Rıhtımdan her gün bir gemi kalkıyor. Yalnızlık kalleşçe Bıçaklamış aşk damlalarını. Bir balıkçı teknesinin ardına takılmış, Can verdirtmiş saçımın aklarını. Gecikmiş saatler çalmış zamanlarımı, Koşar yelkovan ardım sıra benim. Radyoda hep o bilindik şarkı: “Ben seni unutmak için sevmedim.” Sevdim de ne demek, Bir serçenin gözyaşı kadar. Sakın ha, sakın ha! Bilmez misin, Serçeler ağladıklarında uçmağa varırlar. İçimde ölümcül bir hülya, Aşkımı kayıp bir limana taşıyor. Bir mahkûm gibi, kâh kıyıda, kâh sular üstünde, Kâh havada kelebeklerle uçuşuyor. Henüz demi kırılmamış bir bardak çay yudumluyorum, Karşımda ahşap çerçeveli bir ayna. Gözlerim köşelerine sıkıştırılmış, Birkaç tane siyah beyaz fotoğrafa aşina. Derken bir gün kabrimde, Baharı ertelenmiş boynu bükük bir karanfil açar. Mazimden ne kalmışsa senden geriye, Ağlamaklı bakışların altında yırtar, atar. Halil Kumcu 23 Temmuz 2024, Salı, Ankara |