Mehmetten Zindana mektupBiz nerden bilebillik dört duvarın sırrını Yıl var bir asra bedel, saat var ay kadardır Kimlere yamamışlar, kimin sahte şerrini Orda hayatın tadı bir bardak çay kadardır Sahte delilmi lazım, ne çok yüze duranlık Farkına varamazsın gündüzmü ya karanlık Düşünüyorsun ömrün belki kısa bir anlık Görünse pencerenden boylanan ay kadardır Teroristle bir yere koyarlar üzül diye Bir az soluklanmağın- avluya süzül diye Zindanda gardiyanın sıraya düzül diye Sabah akşam çekdiyi yüksek haray kadardır Zahiren şer görünür, hikmeti vardır Hakta Bakmayın, bir kafestir yardan, dosttan uzakta Atılan her bir adım daracık bir otakta Sefa Merve arası çekilen say kadardır Gün yüzüne hasret var, Allaha yollar açık Sıyrılıp masivadan yücelip miraca çık Demir kapı, korkuluk mahdudiyet bir azcık Manevi menzillere imkan uzay kadardır Biliyorum çetindir zulme getirmek tabı Dünyaya hesablanmış zalimlerin hesabı Meğer size değilmi, "Kardeşlerim" hitabı Sabr edin, mükafatı Nebiden pay kadardır |