Muhabbetin tarifi
Ferhat dağları deldi, kavuştu mu Şirine?
Mecnun çöllere düştü bulmadı Leylisini Muhabbetin ateşi hoptu iliklerine Kerem yandı kül oldu, almadı Aslısını Muhabbet, el yetmeyen ulviyetin adıdır Yıllarla yorulmadan yollarda koşmak gibi Geceler ay şavağı, güneşlerin odudur Yamaçlardan çağlayıp, çaylarda coşmak gibi Muhabbet, sevdasını görmek için uyuyup Hasretin bitdiğini görmekçin uyanmaktır Muhabbet, her tarafta yarin sesini duyup Al elvan çiçeklerin arasında sanmaktır Bin yıllardır arıyor ulvi muhabbetini Her gün güneş batarken uca dağlar ardına Vuslatını araken bulursan ihtirasdır Aşkın vüslatı yalnız, ebediyet yurdunda! |