0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
182
Okunma
Uzağım çiçeklerin küflü gösterişinden
Göklere perde çeken kara buluttan uzak
Azgın medeniyyetin, sırıtdığı dişinden
Gözboyayan vadinden, sahte umuttan uzak
Uzağım kadehinden ve meyhoş badesinden
Zevki varsa ne yazar, sonu zehir zemberek
Doymuşum namertlerin yalancı vadesinden
Yola devam etmeli sırtını çevirerek
Bir cennet vad olunur, neticesi cehennem
Biliyorum zahmeti akına karşı yüzmek
Sabrı basar bağrıma ne konuşur, ne dinnem
Uzağım gayyalardan, gayamse arşı süzmek
Ne kadar serv-ü kamet kuru bir budak imiş
Uzağım gül yetişmez, çorak topraktan uzak
Gülüstan zann ettiğim, çürümüş yaprak imiş
Ne kadar merd görünen, dönür olur kurumsak
Neyime lazım benim deniz gibi sahralar
Kumları cellat gibi, boğucu fırtınası
Gündüz ateş püskürür, gecesinde ayaz var
Beni ovutsun yeter gayaların kınası
Benim gösterişimle uçmaz kuşlar semada
Ram edebimediğim semadan da kaçarım
Meyhanası üfürük, bir boş boğaz tamada
Semanın ötesine, elyetmeze uçarım
Kıvrılıp yerleştiğim nakkaşın butasında
Çin olmayan vuslatın davetinden uzağım
Haqiqat arıyorum ruhumun aynasında
Belkide bu dünyada yalnızım, yalkuzağım!
5.0
100% (3)