0
Yorum
3
Beğeni
4,0
Puan
192
Okunma
Zayıf alov gibi titreyen sesin
Yorgun bir sevdanın izdüşümüdür
Sanki umudunu üzen bir kesin
Ruhundan cismine dönüşümüdür
Kimin gözlerinde söndü güzellik
Kimin arzuları toprağa hoptu
O köhne sevdamız bin bin gazellik
Sana da, bana da sanki azaptı
Hasretten buğulu zümrüd gözlerin
Her günü gelmeyen günü bekliyor
Yolları kesişmez daha bizlerin
Keçmişi arıyor, dünü bekliyor
Hasret, bir bağçadır yar nazarında
Ağladar o bağın çiçeklerini
Gözlemek güneşi doğan yerinde
Şam kimi eritmek yüreklerini
Sonra el sallamak güneş batınca
Yalnız gecelerin koynuna dalmak
Göyden ay yerlere şavak atınca
El çatmaz yıldızın birinde kalmak
Hasret, düşlemektir gece sabaha
Bazen bir rüyadan tutmak beş elli
Belki sevdasını bulmaz bir daha
Hasretin kendinde bulmak teselli
4.0
100% (1)