Küller Kıyama Durdu
Yıkılmış enkazın altından doğar bir umut,
Küllerinden yeniden dirilir mazlum halkım, Haykırır geceyi yararak karanlığa inat, Zincirleri kırarak yeniden ayağa kalkacak; Düşmanın çelik pençesinde ezildiğinde bile, Ruhundaki ateş sönmesin yüreğinle bilen, Her taşın altından bir çığlık yükselir, Her kırık duvarın ardından bir haykırış; Ağır ağır çıkar karanlığın pençesinden, Gözlerinde yeni bir şafak yeni bir ışık; Her bir yara her bir iz birer nişanedir, Bu, mücadeleyle yoğrulmuş millettir, Zulmün pençesinde inlerken mazlumlar, Gözlerindeki parıltı söner kaybolur gibi söner; Ama içlerinde usulca bir ateş yanar durur, Gizlice büyüyen bir direniş ateşi ancak böyle gürler; Her enkaz her yıkım her acı bir öğretmen, Her darbede daha da güçlenir yürekler, Tarihe meydan okurcasına sesleri yükselir, Kıyamla çınlar dağlar taşlar, ovalar yankılanır; Karanlık gecelerin ardından doğar Şafak Zulme karşı direnen her yürek bir güneş Aydınlanır yarınlar, umutla dolup taşar, Her çığlık bir uyanış, her gözyaşı bir zafer; Her bir çocuk, her bir genç, her bir yaşlı, Birer kahraman olur varoluş savaşında; Dirilirler küllerinden, yeniden başlar hayat, Her adımda bir umut, her nefeste bir zafer; Zaman geçer, tarih yazar bu destanı, Unutulmaz bir kahramanlık öyküsü bu, Her bir çığlık, her bir direniş, birer şiir olur, Yeni Mehmet Akif’lerin dilinden yankı bulur; Göklerde yankılanır dağları aşar, Her bir kelime her bir mısra birer dua, Aydınlatır karanlık geceleri aşılmaz dağları, Her bir çığlık her bir nefes Göklerde karşılık bulur; Erol Kekeç/18.07.2024/13.00/Namazgah/İST |