RaconSen bakma benim modası geçmiş ceketim Markasız gömleğime Bakma kırk yerinden yamalı pejmürde kalbime Aşkı bilmeyecek kadar yoksul değilim Hatta ve hatta… Fiyakalı sevdalarımı çarçur edip Hiç aşklarımı harcamaktan yana Kalburüstü zengin bile sayılırım Sen bakma benim aşkın adını duyduğumda Zemheri gibi kaşlarımı çattığıma O netameli mevsimde Bir zaman benim de güneş damladı içime Işığa koşan trenler gibi Bende aşka koştum soluk soluğa Aynaların sırrına sızıp Bende uyandırdım aşkı bin yıllık uykusundan Hırsızlama girip o yasak bahçeye Tıka basa, bende aşkla doldurdum Kalbimin ceplerini… -S e v d i n m i Tabi sevdim lan… Sevmeseydim, onu bir yüz görümlüğü görebilmek için Kamikaze pervaneler gibi Böyle ateşlere yürüyüp Doğduğu nehre ölmeye gelen kızıl somonlar gibi Böyle onun sularında yüzer miydim O geçince aklımın kılcallarından Ateş çemberinde bir akrep gibi Zehirleyip kendimi Kum fırtınalarına kafa tutar gibi Böyle eser miydim deli deli… Sevmeseydim… O, kimsesiz odalarda küçük ölümler tadıp Döke saça içerken aşkı Ben, tırnağımla avuçlarıma kan vadileri açıp “Hadi bitir işimi yoksa ben bitireceğim” diye Racon keser miydim Azrail’e… |