Hüznün tetiğinde parmaklarım
Geceyle Rus ruleti oynuyorum


Öyle taşrayım
Öyle arabesk
Bırakalı onca sene oldu ama
Rakıyı ve sigarayı
En çok bu gece özlüyorum


Bu gece iyi değilim
Şuramda…
Tam sol kaburgamın altında
Kalibre’siz bir hüzün
Yivsiz bir kahır
Islığını yitirmiş bir rüzgar gibi mutsuz
Yılkıya bırakılmış bir at kadar üzgünüm


Bu gece şarkılar intihar süsü verilmiş cinayet
Şiirler vurgun yemiş balık
Ben suni teneffüs telaşındayım
İçimde Yusuf bekleyen bir kuyu
İçimde kavmine dargın bir Mesih
İçimde küskün bir Kızıldeniz
Ben asasını kaybetmiş Musa’yım


Dudaklarıma hapsettim gök gürültülü avazımı
Tıkanmış bir baca gibi içime içime tütüyorum
Deşme kadın
Bari bu gece deşme içimi
Kefen gibi
Bari bu gece örtme üstüme sensizliği
Bu gece pusuya düşmüş bir ay ışığı gibi kanıyorum


Bu gece baba isem çocuk
Usta isem çırak
Avcı isem avım
Duymayacağını bile bile
Adını fısıldıyorum gecenin zifirine
Bu gece yalnız sana tavım


Say ki bu gece bir yangından arta kalanım
Yalnız sen dokun küllerime
Hiç kimse okşamasın
Yalnız sen okşa isli saçlarımı
Bu gece kimse anlamasın beni
Yalnız sen anla…


Dağ dağa sarılmaz biliyorum ama
Uzaktan bile olsa
Bu gece yalnız sen sarıl bana