SENRuhum kafesinden kurtulmak isteyen bir kuş gibi çırpınırken Ve Herkese yabancılık çekerken tanıdım seni Seni tanıdığım zamanlarda Cam kırıkları gibiydi Can kırgınlıklarım Ne yaşamasını bilirdim Ne de yaşatmasını Ne sabahların anlamı vardı Ne de akşamların Ne konuşmasını bilirdim Ne de bildiklerimi konuşurdum. Ne kelâmım vardı Ne kalemim Susmak güvensizliğimin ardına sığındığım umutsuz silahımdı İsyanlarımı kimse duymazdı duyurmazdım korkularımı Binlerce kalabalık içinde yaşadığım yanlızlığı bilmezdi hiç kimse. Kendi halimde yaşardım. Ya da yaşadığımı sanırdım işte Aydınlıkta bile karanlıktaymışcasına korkardım Görmezdi gözüm ne baharın yeşilini Ne de göğün mavisini Bilmezdim Yaşadığım an ’ın kıymetini Sıkılırdım kalabalığın içinde Herkese yabancı Kendime yalancı Ve dostum olurdu çayım sigaram Sen bir ışık gibi çıktın karşıma Dudaklarımın düğümü çözüldü Solmuş kararmış bir filizdim köşede Zifiri karanlıklar aydınlığımı yutarken Bir tutam gün ışığı oldun Huzur oldun içime Çoğaldıkça çoğaldın sıcaklığınla Seni tanıdığım an Her şey öylesi güzelleşti ki Seni sevmek her şeyi sevdirdi. Tabi her şeyden çok seni sevdim Ben seninle gülmeyi gülmenin güzelliklerini sevdim Binlerce kalabalığın içinde kaybolmadan sevmeyi öğrendim Mücadele etmeyi ayakta durabilmeyi Umutlardan koskoca ucu bucağı olmayan bir yol çizmeyi öğrendim. Sevdin sevdirdin bana yaşama gücü verdin Yol arkadaşı kalp sırdaşı hayat oldun hayatım oldun Ben seninle yeniden doğdum. Sen tüm çaresizliklerimin içinde bana umut ışığı oldun Önce elimden tuttun Hiç bırakmadın Sonra Sığmaz oldun içime Aktın Taştın Ama bitmedin Benim dünyamda öyle bir yerin var ki Seni çıkarıp alsalar Benden geriye hiç bir şey kalmaz. Seni tanıdığım güne şükürler olsun 🐞 Meryem Ayan |