Sükûnetin altındaki gizli çığlıkkanlı bıçaklı düşman gibi kırgın kızgın gözlerle b/akıyorum geçmişe ucu kana bulanmış mızraklar delip geçti kursağımı saçlarıma ateş böcekleri yağdı zamansız mekansız bir yurdun bucağında toplaşırken kardelenler ölümün tadını damağıma yayıp soyundum cesedimden göğsümün karanlığına daldır kanlı ellerini bul çıkar parçalayıp lime lime ettiğin yüreğimi sen hiç aşık oldun mu çocuk yüreğindeki dönme dolap kaç kere döndürdü başını zihninin arı kovanlarına kaç çomak soktu aşk kaçıp gitsem sesimin yankısından uzaklara bir sonraki yıkımdan kurtulabilir miyim yıkasam yüzümün suskunluğunu şehirlere dargın yağmurlarla yakamdan düşer mi mevsimsiz düşüşlerimin ağrısı dilin törpüsü yok dişlerim dudaklarımı yerken yaşını başını almış küfürler yankılanıyor ruhumun işkence odasında etrafımdaki bakışlar ruhumdan bedenimi emecek kadar aç kulakların ardında çalan şarkılar beşikteki ninniler kadar masum değil artık Meryem Ayan |
Kimsenin kimsesi olmadığı zamanlarda olmakt
Yinede meryemim 🌺 daha güzel yarınlara
Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımdan
hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan
içimde kıyametler kopsa da ben baharıyım
yarınlarımın çiçek açarım her kışın ardından.
~ Nazım Hikmet Ran.
Dediği gibi
Yürekten kutlarım değerli şairem benim 🌺👩❤️👩